Gezi Bilgileri
-
1 Gece Konaklama
-
Otobüs
-
Geyikli Kasabası-Bozcaada-Assos (Behramkale)-Athena Tapınağı-Ayvalık-Cunda Adası-Şeytan Sofrası-İzmir Karşıyaka-Konak Meydanı-Saat Kulesi-Kemeraltı Çarşısı
-
Antalya - Alanya - Manavgat – Serik
GENEL BİLGİLER
Cunda Adası Geceli Bozcaada – Assos Turu
16 – 18 MAYIS
Kuzey Egeye Yolculuk
Bugüne Kadar Hep Gün İçerisinde Ziyaret Edilen Güzel Ada Cunda’nın Meşhur Gecesini Yaşayabilme Ayrıcalığı
Denizi ve Meşhur Kurabiyeleri ile Kuzey Ege Havası
JULİET TUR FARKIYLA
Not: Araç içi Koltuklandırma Rezervasyon/Ön Ödeme Sırasına Göre Gerçekleşmektedir.
Tur Programı
Siz değerli misafirlerimizi Cuma Akşamı sizlere daha öncesinden belirtmiş olduğumuz noktalardan alarak Antalya - Korkuteli - İzmir üzerinden, Geyikli'ye varıyoruz.
Not: Bu gece konaklama yoktur. Gece Yolculuğu.
Sabah ilk durağımız Eyvah Eyvah filmlerinin ünlü olduğu Geyikli kasabasından feribot ile bünyesinde sanat sokakları,eşsiz mimarisi ile kalesi bulunan Bozcaada'ya olacaktır.
Burada Sanat sokakları , Panaromik Kalesi ve alışveriş için çarşısında yeterli serbest zamanı tanıdıktan sonra feribot İle tekrardan Geyikli'ye doğru hareket ediyoruz.
Bu sırada da Çanakkale'nin eşsiz mavilikteki boğazın sularını ve martıların özgürlük haykırışları ile anlarımızı ölümsüzleştireceğiz. Tabikide Ezine Peyniri almak için vakit vermeden dönmeyeceğiz.
Ezine Peyniri alışverişimizin ardından müthiş manzarası ve mimarisiyle bizleri bekleyen Assos (Behramkale) olacaktır.
Assos'a vardığımızda antik kentin acropolis kısmına çıkarak müthiş manzarayı izleyecek ve görkemli yapısıyla hala ayakta bizleri karşılayan dor düzeninde yapılmış Athena Tapınağı'n da harika fotoğraflar alacağız.
Antik kent gezimizin ardından şirin kafelerde oturarak manzaraya karşı kahvelerimizi yudumlayacak ve karadut sularımızı içeceğiz. İsterseniz sevdiklerinize hediye olarak karadut suyu satın alabilirsiniz.Ardından Otelimize geçiş sağlayacağız.
Ayvalık'ta Bulunan Otelimizde Alacak Olduğumuz Akşam Yemeğimizin Ardından Cunda Gecesi İçin Aracımızla Ada'ya Geçiyoruz. Yaklaşık 2 Saat sonra Ada'da Olacağız. Gece Konaklamak İçin Otelimize Geri Dönüyoruz.
Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından, Şeytan Sofrası Tepesi'nden Muhteşem Ada ve Yarımada Görselini fotoğraflayıp , Manzaraya Karşı Çay,Kahve İçecek Vaktimiz Oluyor.
Unutulmaz Anılarla, rehberimizin bizlere daha önceden belirtmiş olduğu buluşma saatine göre aracımıza yerleşerek İzmir Karşıyaka'ya Doğru yolculuğumuza geçiyoruz.
İzmir Karşıyaka'da Bir Öğle Yemeği Molamız Olacaktır. Sahilin Tadını Çıkardıktan Sonra , Feribot İle Konak Meydanına Geçiş Sağlıyoruz.
Burada İlk Kurşun Anıtı , Saat Kulesi'ne Bir Ziyaret Gerçekleştirip , Kemeraltı Çarşısı İçin Bize Tanımlanan Serbest Zamana Geçiyoruz.
Bizlere Belirtilmiş Olan Serbest Zamanın Ardından Konak Meydanında Tekrardan Toplanarak Aracımıza Geçiyor ve Gerekli molalarla dönüş yolculuğumuz DENİZLİ üzerinden gerçekleşecek ve Antalya'da sizleri aldığımız noktalarda bırakacak,sizlerle bir başka turda görüşmek dileğiyle yanınızdan ayrılacağız.
DAHİLLER
FİYATA DAHİL OLAN HİZMETLER
- 1 Gece Otel Konaklaması
- Otelde Alınacak Olan Kahvaltı , Akşam Yemeği
- Gidiş Dönüş Ulaşım
- Profosyonel Rehberlik Hizmeti
- Juliet Tur Acente Refakati
FİYATA DAHİL OLMAYAN HİZMETLER
- Bozcaada Feribot Ücreti
- Müze ve Örenyeri Ücretleri
- Otel Dışında Alınacak Olan Öğünler
- Kişisel Harcamalar
Hakkında
Coğrafi Konumu ve Doğal Özellikleri
Balıkesir iline bağlıdır ve Ayvalık ilçesi sınırları içinde yer alır. Kuzeyinde Ayvalık, güneyinde ise Midilli Adası (Yunanistan) bulunur. Ada, Türkiye’nin Ege kıyılarındaki en büyük 4. ada olma özelliğine sahiptir.
Yüzölçümü: Yaklaşık 23 km²
En yüksek noktası: 200 metre civarında
İklimi: Akdeniz iklimi (Yazları sıcak ve kurak, kışları ılıman ve yağışlı)
Flora ve Fauna: Adanın büyük bir bölümü zeytin ağaçları, çam ormanları ve maki bitki örtüsüyle kaplıdır. Kuş çeşitliliği açısından da oldukça zengindir.
Ayvalık’a Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü olan Cunda Köprüsü ve Dolap Boğazı üzerinde yer alan bir geçit ile bağlanmıştır. Bu sayede karayolu ile ulaşım oldukça kolaydır.
Cunda Adası’nın Tarihi
Antik Çağ ve Bizans Dönemi
Tarihi oldukça eskilere dayanır. Antik dönemde adanın adı “Nesos” olarak bilinirdi. MÖ 8. yüzyılda adada Aioller olarak bilinen bir Yunan topluluğu yaşamaktaydı. Bizans döneminde ada, çeşitli manastırlarla ve dini yapılarla önemli bir merkez haline gelmiştir.
Osmanlı Dönemi
Osmanlılar, 15. yüzyılda Midilli ve Ayvalık çevresini fethettiklerinde Cunda Adası da Osmanlı topraklarına katılmıştır. 17. yüzyıldan itibaren ada, Rum nüfusunun yoğun olduğu bir yerleşim merkezi haline gelmiştir. Rumlar burada balıkçılık, zeytincilik ve deniz ticareti ile uğraşmışlardır.
Kurtuluş Savaşı ve Sonrası
1922 yılında Kurtuluş Savaşı sırasında, adada yaşayan Rumların büyük bölümü Yunanistan’a göç etmek zorunda kalmıştır. 1923’te Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi kapsamında, Midilli ve Girit’ten gelen Türkler yerleştirilmiştir. Cumhuriyet’in ilanından sonra, adanın adı “Alibey Adası” olarak değiştirilmiştir. Bu isim, Kurtuluş Savaşı’nda büyük kahramanlık gösteren Ayvalık Komutanı Yarbay Ali Çetinkaya’dan gelmektedir.
Ancak günümüzde halk arasında hala “Cunda” ismi daha yaygın olarak kullanılmaktadır.
Gezilecek Yerler
Tarihi Yapılar ve Dini Mekanlar
Taksiyarhis Kilisesi (Rahmi M. Koç Müzesi)
19. yüzyılda Rumlar tarafından inşa edilmiştir.
2014 yılında Rahmi Koç Müzesi olarak restore edilmiştir.
Osmanlı ve Yunan mimarisinin izlerini taşır.
Ay Işığı Manastırı (Meryem Ana Manastırı)
Deniz kıyısında, ormanlık bir alan içinde yer alır.
Sessizliği ve doğayla iç içe atmosferiyle dikkat çeker.
Despot Evi
19. yüzyılda inşa edilen büyük bir Rum konağıdır.
Osmanlı ve Rum mimarisinin en güzel örneklerinden biridir.
Doğal Güzellikler ve Plajlar
Sahili
Kafeleri, balık restoranları ve butik otelleriyle ünlüdür.
Gün batımı manzarası oldukça etkileyicidir.
Patriça Koyu ve Plajları
En sakin ve temiz denizlerinden birine sahiptir.
Ortunç Koyu
Ayvalık Adaları Tabiat Parkı içinde yer alır.
Tertemiz ve berrak deniziyle ünlüdür.
Mutfağı ve Yöresel Lezzetler
Cunda Adası, zeytinyağlıları, deniz ürünleri ve mezeleriyle ünlüdür. Yunan ve Osmanlı mutfağının izlerini taşıyan ada mutfağında öne çıkan lezzetler şunlardır:
Papalina Balığı: Sadece Ayvalık ve Cunda’da bulunan küçük ve lezzetli bir balık türüdür.
Girit Ezmesi: Lor peyniri, ceviz ve zeytinyağı ile hazırlanan meze.
Deniz Börülcesi: Limon ve zeytinyağı ile servis edilen yeşillik.
Kabak Çiçeği Dolması: Zeytinyağlı olarak hazırlanan hafif bir dolma çeşidi.
Koruk Suyu: Üzümün olgunlaşmamış haliyle yapılan ekşi bir sos.
Cunda Adası’nda Yapılabilecek Aktiviteler
Tekne Turları ve Dalış
Ayvalık Adaları’nın çevresinde düzenlenen tekne turlarına katılabilirsiniz.
Cunda kıyıları, dalış için oldukça uygundur.
Bisiklet Turu ve Doğa Yürüyüşü
Adanın doğası ve manzarası bisiklet sürmek için idealdir.
Patriça Koyu’na kadar uzanan yürüyüş yolları doğa severler için harika bir fırsattır.
Şarap Tadımı ve Zeytin Hasadı
Yerel üreticilerin yaptığı zeytinyağı ve şarap tadımlarına katılabilirsiniz.
Cunda Adası’na Nasıl Gidilir?
Karayolu: İstanbul ve İzmir’den Ayvalık’a geldikten sonra Cunda Köprüsü üzerinden adaya ulaşım sağlanır.
Denizyolu: Ayvalık’tan her saat başı kalkan feribot ve motorlarla Cunda’ya geçiş mümkündür.
Havayolu: En yakın havaalanı Edremit Koca Seyit Havalimanı’dır. Buradan Ayvalık’a ulaştıktan sonra adaya geçebilirsiniz.
Şeytan Sofrası’nın Coğrafi ve Doğal Özellikleri
Şeytan Sofrası, Ayvalık ilçe merkezine yaklaşık 8 kilometre uzaklıkta, deniz seviyesinden 200 metre yükseklikte bir tepedir. Bölge, Ayvalık ve Cunda Adası’nın eşsiz panoramik manzarasını izlemek için en popüler noktalardan biridir. Özellikle gün batımı, burada bir başka güzeldir. Gökyüzünün kızıllığa büründüğü anlarda Ayvalık Adaları, Midilli Adası ve Ege Denizi’nin sunduğu eşsiz görüntü insanları kendine hayran bırakır.
Bölge, aslında eski bir lav birikintisinin zamanla aşınarak oluşturduğu yuvarlak bir kaya düzlüğüdür. Bu düzlüğün tam ortasında büyük bir ayak izi olduğu söylenir. İşte bu ayak izi, Şeytan Sofrası’nın en önemli gizemlerinden biridir ve birçok efsanenin kaynağını oluşturur.
Şeytan Sofrası’nın Efsaneleri
Şeytanın Ayak İzi Efsanesi
Şeytan Sofrası’nın en meşhur hikâyesi, şeytanın buraya ayak basmasıyla ilgilidir. Efsaneye göre:
Bir zamanlar şeytan, Tanrı tarafından cennetten kovulup yeryüzüne sürgün edilmiştir. Dünyada kendine bir yer arayan şeytan, Ayvalık’ın tepesine gelmiş ve burada sol ayağını yere bastığında koca bir iz bırakmıştır. Ancak onu takip eden melekler, şeytanın burada uzun süre kalmasına izin vermemiş, onu başka diyarlara sürüklemişlerdir. Şeytan buradan kaçarken, ayak izini geride bırakmıştır.
Bu devasa ayak izi, bugün hala tepede görülebilir ve koruma altına alınmıştır. Ziyaretçiler, bu iz etrafına para atarak dilek dilerler.
Şeytan Sofrası ve Zeus Efsanesi
Bazı anlatımlara göre, bu tepe Yunan mitolojisiyle de bağlantılıdır. Efsaneye göre:
Tanrıların kralı Zeus’un kardeşi olan Poseidon (Denizler Tanrısı) ile büyük bir kavgası olur. Zeus, Poseidon’u cezalandırmak için Ege Denizi’nin batısına gönderir. Poseidon da bu bölgeyi denizle kuşatıp adalar yaratır. Ayvalık ve Cunda Adası’nın ortaya çıkışı bu şekilde mitolojik bir anlatıyla ilişkilendirilir.
Ancak şeytanın bu coğrafyada dolaşması, bazı mitolojik figürlere de bağlanır. Yunan mitolojisinde şeytana benzetilen bazı tanrılar (örneğin Pan, Hades) burada vakit geçirmiş ve izlerini bırakmıştır.
Osmanlı Dönemi ve Korsan Hikâyeleri
Osmanlı döneminde Ayvalık ve Cunda Adası çevresinde korsanlar oldukça aktifti. Şeytan Sofrası, yüksek bir tepe olduğu için gözetleme yeri olarak kullanılmıştır.
Buraya çıkan korsanlar, denizden geçen gemileri gözetler, saldırı için uygun zaman kollardı.
Hatta bazı hikâyelere göre, bu bölgede saklanan büyük korsan hazineleri olduğu da söylenir.
Halk arasında anlatılan bir başka söylenti ise, buraya çıkan bazı korsanların şeytanla bir anlaşma yaparak gemileri batırdığıdır.
Bölgedeki yaşlı insanlar hâlâ, gece vakti burada korsanların hayaletlerinin dolaştığına inanır.
Şeytan Sofrası’nın Günümüzdeki Önemi ve Ziyaretçi Deneyimi
Şeytan Sofrası, bugün turistik bir cazibe merkezi olarak oldukça popülerdir. Hem yerli hem de yabancı turistler, buranın eşsiz manzarasını izlemek ve mistik havasını hissetmek için gelirler.
Gün Batımı: Türkiye’de gün batımının en güzel izlendiği yerlerden biri olarak kabul edilir.
Dilek Dileme: Ziyaretçiler, şeytanın ayak izine para atarak dilek dilerler.
Fotoğraf Çekme: Özellikle romantik fotoğraflar için harika bir noktadır.
Doğa Yürüyüşleri: Tepenin çevresindeki patikalarda yürüyüş yapmak mümkündür.
Bölgenin popüler olmasından dolayı, burada restoranlar ve kafeler de bulunmaktadır. Gelen ziyaretçiler, hem manzaranın tadını çıkarabilir hem de yöresel lezzetlerden olan Ayvalık tostu, deniz ürünleri ve zeytinyağlı mezeler gibi yiyecekleri tadabilirler.
ASSOS’UN COĞRAFİ KONUMU VE DOĞAL ÖZELLİKLERİ
Assos, Ege Denizi kıyısında yer alan ve Edremit Körfezi’ne bakan bir tepenin üzerine inşa edilmiştir.
Konum: Çanakkale ilinin Ayvacık ilçesi, Behramkale Köyü
Deniz seviyesinden yüksekliği: 238 metre
İklim: Akdeniz iklimi (Yazları sıcak ve kurak, kışları ılıman ve yağışlı)
Manzara: Güneye doğru bakıldığında, Midilli Adası açıkça görülebilir.
Assos’un en dikkat çeken özelliği, volkanik bir tepe üzerine kurulmuş olmasıdır. Bu yüzden antik kentte yer alan birçok yapı bazalt taşlarından inşa edilmiştir. Bölgede ayrıca zeytin ağaçları ve maki bitki örtüsü hâkimdir.
ASSOS ANTİK KENTİ’NİN TARİHİ
Kuruluş Dönemi ve İlk Yerleşimler (MÖ 6. Yüzyıl)
Assos Antik Kenti’nin tarih sahnesine çıkışı MÖ 6. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Kent, Aioller tarafından kurulmuştur. Aioller, Antik Yunan dünyasının bir parçası olan göçmen bir topluluktur ve bölgeyi ticaret, tarım ve denizcilik faaliyetleriyle geliştirmiştir.
Bu dönemde:
Assos, Anadolu’daki önemli ticaret yollarından biri üzerinde yer alıyordu.
Kent, büyük surlarla çevrildi ve tapınaklar, tiyatrolar, hamamlar inşa edildi.
Bölgedeki bazalt taşları, kentin mimarisinde yoğun olarak kullanıldı.
Pers Egemenliği (MÖ 5. Yüzyıl)
MÖ 5. yüzyılda, Anadolu’nun büyük bir bölgesi Persler tarafından ele geçirilmiştir. Assos da bu dönemde Perslerin kontrolüne girmiştir. Ancak Büyük İskender’in Persleri Anadolu’dan kovmasıyla, Assos tekrar özgürlüğüne kavuşmuştur.
Aristoteles ve Assos’un Altın Çağı (MÖ 4. Yüzyıl)
MÖ 4. yüzyıl, Assos’un en parlak dönemlerinden biridir. Ünlü filozof Aristoteles, Platon’un öğrencisiydi ve Assos’a gelerek burada bir felsefe okulu kurdu.
Aristoteles, doğa bilimleri, etik ve politika üzerine çalışmalar yapmıştır.
Bölgedeki yöneticiler Aristoteles’i desteklemiş ve burası bir entelektüel merkez haline gelmiştir.
Aristoteles’in öğrencileri burada eğitim almış ve Assos, Helenistik dünya için önemli bir düşünce merkezi olmuştur.
Ancak Aristoteles, buradan sonra Atina’ya gitmiş ve ünlü öğrencisi Büyük İskender’in hocası olmuştur.
Roma ve Bizans Dönemi (MÖ 1. Yüzyıl – MS 12. Yüzyıl)
MÖ 1. yüzyılda Assos, Roma İmparatorluğu’nun kontrolüne geçmiştir.
Roma döneminde yollar, su kemerleri, hamamlar ve büyük yapılar inşa edilmiştir.
Hristiyanlık yayıldığında, Assos bir piskoposluk merkezi haline gelmiştir.
Bizans döneminde, Assos giderek önemini kaybetmiş ve nüfus azalmıştır.
Osmanlı Dönemi ve Günümüze Ulaşan Assos (MS 14. Yüzyıl – Günümüz)
Osmanlı döneminde bölgeye Türk yerleşimciler gelmiş ve Behramkale Köyü kurulmuştur.
Antik kalıntılar zamanla unutulmuş, ancak 19. yüzyılda arkeolojik kazılar başlamıştır.
Günümüzde Assos, arkeolojik ve turistik bir bölge olarak korunmaktadır.
ASSOS’TA GEZİLECEK YERLER
Athena Tapınağı
MÖ 6. yüzyılda inşa edilmiştir.
Doric tarzında yapılmış olup, Assos’un en yüksek noktasında yer alır.
Muhteşem bir manzaraya sahiptir (Ege Denizi ve Midilli Adası görülebilir).
Antik Tiyatro
5000 kişilik kapasiteye sahiptir.
Roma döneminde genişletilmiştir.
Yaz aylarında tiyatro gösterileri ve konserler düzenlenmektedir.
Assos Antik Limanı
Günümüzde balıkçı tekneleri ve turistik restoranlar bulunmaktadır.
Tarihi taş oteller ve kafe-restoranlar burada ziyaretçilere hizmet vermektedir.
Behramkale Köyü
Osmanlı döneminden kalma taş evleri ile ünlüdür.
Behramkale Camii, 14. yüzyılda yapılmış Osmanlı eseri olup, antik kentle iç içedir.
ASSOS’UN TURİSTİK ÖNEMİ VE AKTİVİTELER
Doğa Yürüyüşleri ve Trekking
Zeytinlikler ve antik yollar arasında yürüyüş yapabilirsiniz.
Athena Tapınağı’na çıkan yollar, doğa severler için idealdir.
Dalış ve Deniz Sporları
Assos Limanı, dalış ve yüzme için uygun sahillere sahiptir.
Berrak denizi, deniz altı keşfi için idealdir.
Kültürel ve Sanatsal Etkinlikler
Yaz aylarında tiyatro gösterileri ve müzik festivalleri düzenlenmektedir.
Kazı çalışmaları ve sergiler, tarih meraklıları için ilgi çekicidir.