Tur Fiyatı Hesapla
Gezi Bilgileri
-
4 Gece Seçkin Otellerde Konaklama
-
Otobüs
-
Gaziantep - Halfeti - Göbeklitepe - Harran - Şanlıurfa - Mardin - Midyat - Dara Antik Kenti Diyarbakır - Nemrut - Adana
-
ANTALYA - SERİK - MANAVGAT - ALANYA - GAZİPAŞA
Genel Bilgiler
Binlerce Yıllık Bir Tarih, Tarihin Sıfır Noktası
6 GÜN | 4 Gece HOTEL KONAKLAMASI
EKSTRA TUR ÜCRETİ YOK !
Gaziantep – Halfeti – Göbeklitepe – Harran – Şanlıurfa – Mardin – Midyat – Dara Antik Kenti
Diyarbakır – Nemrut – Adana
ŞANLIURFA (1), MARDİN (1) DİYARBAKIR (1), GAZİANTEP (1) KONAKLAMA
Gidiş – Dönüş Ulaşım DAHİL
Nemrut Dağı Çıkış Organizasyonu ve Araçları DAHİL
Bölgeye Varış Günü Yolda Alınacak Olan Kahvaltı DAHİL
Şanlıurfa Yemekli Sıra Gecesi Eğlencesi DAHİL
Harran Kümbet Evler DAHİL
Tüm Otellerde Alınacak Olan Kahvaltı DAHİL
Mardin Otelimiz Hariç Tüm Otellerde Alınacak Olan Akşam Yemeği DAHİL
Halfeti/Savaşan Köyü Tekne Turu DAHİL TURLARIMIZ JULİET TUR FİRMA REFAKATİ İLE GERÇEKLEŞECEKTİR.
Tur Programı
Siz değerli misafirlerimizi sizlere daha öncesinden belirtmiş olduğumuz noktalardan alarak FİYATA DAHİL alacağımız kahvaltımız için ilk gün erken ve sabah saatlerinde Şanlıurfa'ya varıyoruz.
Sabah kahvaltımızın ardından insanlığın bilinen ilk mabedine, Göbeklitepe'ye doğru yola çıkıyoruz. 1996 yılında kazı çalışmaları başlayan Göbeklitepe’nin Neolitik dönem insanının kutsal tapım merkezi olduğu bilinmektedir. Göbeklitepe gezimizin ardından Ziyaretimizin ardından Harran'a doğru yola çıkıyoruz.
Kentin meşhur Konik Kümbet evlerinden olan Kültür Evi'ni ziyaret ediyor, yöresel halktan bilgiler alıyor ve yöreye ait kıyafetler ile bol bol fotoğraflar çekiliyoruz. Daha sonrasında Şanlıurfa’nın yöresel yemeklerini tadıp ve yöresel ürünlerinden alarak rehberimizle birlikte sırasıyla Balıklı Göl, Ayn Zeliha Gölü, Hz. İbrahim’in Doğduğu Mağara noktalarını geziyor ve gezimizin ardından otelimize geçiyoruz.
Otelde odalarımızda hazırlandıktan sonra TUR FİYATINA DAHİL olan Yemekli Sıra Gecesi Programımız için otelimizden ayrılarak alana gidiyoruz. Akşam yemeğimizi Sıra Gecesi programında alıyor hem eğleniyor hem de güzel anılar biriktiriyoruz. Konaklama ve akşam yemeği otelimizde.
Konaklama: 4*Grand Urfa, El Ruha Otel, 5* Nevali Otel, Dedeman Otel,vb.
Sabah kahvaltımızın ardından güneydoğu'nun Efes'i olarak bilinen Dara Antik Kenti'ne doğru yola çıkıyoruz. Burada yerleşimin muazzam görüntüsüyle sizleri baş başa bırakıyoruz. Rehberimizin gerekli anlatımlarından sonra serbest zamanımızda mezarlıkları ziyaret edebilir,güzel kareler yakalayabilirsiniz. öğle yemeğimiz için Beyaz Su bölgesine geçiş yapıyoruz. Ardından Midyat Konuk evi (SILA/HERCAİ KONAĞI) ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz.
Mistik atmosferi ve yapısıyla burada bir çok güzel poz yakalayabilir ve ölümsüzleştirebilirsiniz. Turumuzun devamında Midyat merkeze doğru yola çıkıyoruz. Rehberimiz Midyat’a gittiğinizde sizlerin Türkiye üzerinde herhangi bir noktada bulamayacağınız Telkari Gümüş İşçiliği’nin olduğu bölgede Midyata özgü olan yöresel şal bağlayabilir ve Midyat hint kınasını işin üstadlarından deneyimleyebilirsiniz o yöreye özgü Süryani şarabı ve Likör alışverişi için sizlere alışveriş noktaları önerilecektir.
Ayrıca dünyaca ünlü birçok firmanın gözlüklerini,saatlerini,parfüm,makyaj ürünlerini ve güneş kremlerini o noktadan çok uygun fiyatlara temin edebileceksiniz. Serbest zamanımızın ardından aracımıza geçerek devamında konaklama için otelimize doğru hareket ediyoruz. Sabah Kahvaltımız Otelimizdedir.
Bu gece konaklamamızda Akşam yemeğimiz mevcut değildir. İsteğe Bağlı Olarak Bölgenin Kültürüne Özel Akşam Yemekli Reyhani Eğlencesi Bir Diğer Adıyla Mardin Akşamları Etkinliğine Katılabilirsiniz.
Konaklama: Park Dedeman Hotel, Raymar Hotel,Midyat Otel, Midyat Katori Otel, Yay Grand Otel vb.
Otelde Alınan kahvaltının ardından ilk durağımız Kendine has kemerli sütunları,işlemeleri,kubbeleri ve iç dış mekanlarında ki taş nakışları ile misafirlerini büyülemektedir. Yapıyı incelerken rehberimizden süryani inancı,kültürü hakkında bilgiler alıyoruz.Verilen serbest zaman da İki katlı ve Açık Avlulu Medrese tipinin en güzel örneklerinden olan KASIMİYE MEDRESESİ'Nİ gezip özellikle de ana eyvanda bulunan çeşmeden havuza akan suyun hikayesini rehberimizden dinledikten sonra aracımıza geçiş yapıyoruz ve DEYRÜLZAFERAN MANASTIR'INA gidiyoruz.
Safran Manastırı şeklinde Türkçe'ye çevirebileceğimiz ve 1166–1932 yılları arasında Süryani Ortodoks Patrikliği merkezi olan Deyrülzaferan Manastırı 5.yyda yapılan bir Süryani Manastırı ve Süryanilerin en önemli merkezlerinden birisidir.Ardından Kent dokusunun önemli bir unsuru olan Abbara örneklerini, Artuklu mimarisinin en önemli eseri olan Mardin Ulucamisi'ni ziyaret ediyor sonra Mardin’in dar sokaklarında kendimizi bırakarak o atmosferi yaşıyor ve Mezopotamya ovasına karşı seyrimizi gerçekleştiriyoruz. Yolculuk esnasında eşsiz güzelliğiyle Mezopotamya Ova Manzarasına şahitlik etmiş olacağız.
Merkezde verilecek olan serbest zamanda bölgenin kültürünü tanıyor ve öğle yemeği molamızı burada değerlendiriyoruz. Yemek molamızın ardından aracımıza geçip Diyarbakır'a doğru yolacak çıkmaktayız. İlk durağımız olan Diyarbakır’ın ÜNLÜ ULU CAMİİ'Sİ Olacak.Türkiye'nin en eski camiilerinden olan Meşhur Ulu Camiinin en belirgin özelliği yazıtlar,kabartmalar ve mimari benzetmelerin bulunmasıdır.
Tüm bu özellikler ise farklı dönemi yansıtmaktadır. Sonrasında Dicle Vadisinde bulunan panoramik bir şekilde göreceğimiz 10 GÖZLÜ KÖPRÜ'YLE devam edeceğiz. Dicle Vadisine doğru giderken UNESCO Dünya Kültür Listesi'ne girmeyi başarabilmiş noktalarından olan HEVSEL BAHÇELERİNİ'de panoramik bir şekilde Rehberimizin anlatımıyla göreceğiz. Ülkemizin en önemli nehirlerinden birinde bulunan 10 gözlü köprü, Mervaniler döneminde 1065 yılında yaptırılmış olup, on kesik kemer üzerine inşa edilmiştir ve Dicle'nin iki yakasını birleştiriyor oluşu ile çok önemli bir değere sahiptir.Konaklama için otelimize doğru hareket ediyoruz.Konaklama ve akşam yemeği otelimizde.
Konaklama: Hasuni Otel, Prestige Otel, Demir Otel VB.
Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından ilk varacağımız nokta NEMRUT DAĞI'na yolculuk olacaktır. Narince mevkiinden bizlere özel olarak ayarlanmış TUR FİYATINA DAHİL minibüslere binerek Nemrut Dağı’na yolculuğumuz devam edecektir. Nemrut Dağı’na girişler müzekart ile sağlanacaktır. Nemrut Dağı’nın yükseltisi 2150 mt olduğu için üzerimizi polar,şal,mont vb. kıyafetler almamız gerekmektedir.
Batı terasında harika fotoğraflar çekilip, Nemrut Dağı’na çıkış için yürümemiz gereken mesafeyi çıktıktan sonra Kommagene Krallığı’na ait heykelleri görebileceğiz. Serbest zamanımızın sonlanması ile inişe geçiyoruz ve tekrardan aracımızda ki yerimizi alıp,Mistik atmosferi ve yapısıyla burada bir çok güzel poz yakalayabilir ve ölümsüzleştirebilirsiniz. Aracımızda ki yerlerimizi aldıktan sonra Öğle yemeğimizi almak için KAHTA bölgesine hareket ediyoruz. Yemeğimizin ardından Fırat nehri üzerinde kuzeyden güneye 4. baraj olan Birecik Barajı ile bir kısmı sular altında kalan Halfeti’ye doğru yola çıkıyoruz.
Bizi bekleyen özel teknemizle Birecik baraj gölü üzerinde birbirinden güzel manzaraların eşliğinde yaklaşık bir saat sürecek TUR FİYATINA DAHİL Halfeti Tekne Turumuza başlıyoruz. Tekne turumuz esnasında ilk dikkatimizi çeken Fırat nehri ile Merziman Çayı’nın birleştiği noktada kurulan heybetli Rumkale oluyor.
Kalenin ardından bir zamanlar yaşam alanı olarak kullanılmış mağara evlerinin anlatımını dinledikten sonra önemli bir kısmı sular altında kalmış olan Savaşan köyünü, sular altında kalan caminin suların üzerinde kalan tek kısmı olan minaresini görüp fotoğrafladıktan sonra tekrar otobüsümüzle buluşup Otelimize geçişimiz için Gaziantep'e yola çıkıyoruz.
Konaklama ve akşam Yemeği otelimizde.
Konaklama:Gaziantep 5* Shimall Kongre Deluxe Hotel , Gaziantep Divares Hotel ,Gaziantep Ravanda Hotel ,Gaziantep Plaza Hotel,Gaziantep Greenpark Hotel vb.
Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından ilk durağımız olan Zeugma Mozaik Müzesi Olacaktır. Büyük İskender tarafından geçit yeri anlamında isimlendirilen ZEUGMA’dan çıkartılan mozaiklerin sergilendiği Zeugma Mozaik Müzesi'ne ulaşacağız.
Dünyaca ünlü ‘Çingene Kızı’ mozaiğinin yanı sıra konusunu Yunan mitolojisinden alan mozaikleri rehberimizin anlatımları eşliğinde gördükten sonra Helenistik dönemde “Toroslardaki Antakya” anlamına gelen ‘Antiochia Ad Taurum’ adı verilen, Arap kaynaklarda Ayıntap olarak geçen, güneydoğu anadolu bölgesinin sosyo-ekonomik açıdan en gelişmiş ili Gaziantep’i tanımaya başlıyoruz.
Şehir merkezinde yürüyerek yapacağımız gezimizde dar sokakları ve Osmanlı İmparatorluğu döneminden günümüze ulaşan Hanları gördükten sonra Tahmis kahvesine ulaşıyoruz. İlk kez 1638 yılında yapılan 1901 yılındaki yangından sonra yenilenerek günümüze gelen Tahmis Kahvesi’nde vereceğimiz mola ardından artık çarşılarda satılan birbirinden güzel Yemeniler, meşhur Almacı pazarından yöreye özgü baharatlardan ve yörede Bandırma olarak bilinen cevizli sucuklardan ve Bakırcılar çarşısında satılan birbirinden güzel bakır eserlerden almak ve öğle yemeği için vereceğimiz serbest zaman ardından Adana'ya yolculuğumuz başlayacaktır. Adana'da Taşköprü ve Sabancı Camisi'ni gezdikten sonra aracımıza geçip Mersin'e doğru yolculuğa başlayacağız. Akşam yemeğimiz için Erdemli'de alacağımız tantunimiz olacaktır.
Yemek molamızın ardından Antalya'ya dönüş yolculuğumuz başlayacaktır. Antalya'ya varışımızla beraber tüm tur boyunca bize ayrılan vaktin sonuna gelip, bir sonraki turlarda görüşmek dileğiyle sizlerle buradan ayrılıyoruz.
Otobüslü Büyük Doğu Karadeniz Turumuzuda inceleyebilirsiniz.
Tarih | İki Kişilik Odada Kişi Başı | Tek Kişi | İki Yetişkin Yanında 1. Çocuk |
---|---|---|---|
29.04.2025 | 15.950 TL | 19.750 TL |
0 – 2 Yaş: Ücretsiz 3 – 5 Yaş: 4.000 TL 6 – 11 Yaş: 12.950 TL |
06.05.2025 | 15.950 TL | 19.750 TL |
0 – 2 Yaş: Ücretsiz 3 – 5 Yaş: 4.000 TL 6 – 11 Yaş: 12.950 TL |
14.05.2025 | 15.950 TL | 19.750 TL |
0 – 2 Yaş: Ücretsiz 3 – 5 Yaş: 4.000 TL 6 – 11 Yaş: 12.950 TL |
18.05.2025 | 15.950 TL | 19.750 TL |
0 – 2 Yaş: Ücretsiz 3 – 5 Yaş: 4.000 TL 6 – 11 Yaş: 12.950 TL |
02.06.2025 | 15.950 TL | 19.750 TL |
0 – 2 Yaş: Ücretsiz 3 – 5 Yaş: 4.000 TL 6 – 11 Yaş: 12.950 TL |
16.07.2025 | 15.950 TL | 19.750 TL |
0 – 2 Yaş: Ücretsiz 3 – 5 Yaş: 4.000 TL 6 – 11 Yaş: 12.950 TL |
20.08.2025 | 15.950 TL | 19.750 TL |
0 – 2 Yaş: Ücretsiz 3 – 5 Yaş: 4.000 TL 6 – 11 Yaş: 12.950 TL |
DAHİLLER
Fiyata Dahil Olan Hizmetler
- Gidiş-Dönüş Ulaşım
- Urfa Yemekli Sıra Gecesi Eğlencesi
- Varış Günü Alınacak Sabah Kahvaltısı
- Mardin Otelimiz Hariç Tüm Otellerimizde Akşam Yemeği Dahil
- Tüm Otellerimizde Alınacak Kahvaltı Dahil
- 6 Gün Boyunca NEMRUT DAĞI Çıkışını da Kapsayan Tüm Ulaşımlar
- 4 Gece Lüx ve Konforlu Otellerde Konaklama(1 Gece Gaziantep-1 Gece Mardin-1 Gece Şanlıurfa-1 Gece Diyarbakır)
- Halfeti Tekne Turu
- Harran Kümbet Evler Giriş Ücreti
- Konforlu ve Donanımlı Araçlarımızla Yolculuk
- Turizm Bakanlığından Kokartlı Profesyonel Rehberlik Hizmeti
- Seyahat Sigortası
Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler
- Otel Dışında Alınacak Olan Yemekler ve Kişisel Harcamalar
- Özel Müze Giriş Ücretleri
- Müze Kartı yanınızda bulundurunuz.
Hakkında
Göbeklitepe: Tarihin Sıfır Noktası
Göbeklitepe, insanlık tarihini değiştiren en önemli arkeolojik keşiflerden biri olarak kabul edilir. Şanlıurfa’nın 15 km kuzeydoğusunda yer alan bu antik alan, bugüne kadar bilinen en eski tapınak kompleksi olarak tanımlanmaktadır. Yaklaşık 12.000 yıl önce, Neolitik Çağ’da inşa edilen Göbeklitepe, insanlık tarihine dair birçok varsayımı altüst etmiş ve medeniyetin doğuşuyla ilgili yeni sorular ortaya çıkarmıştır.
Göbeklitepe, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almakta olup, dünya çapında arkeologların ve tarihçilerin ilgisini çeken eşsiz bir kültürel mirastır.
Göbeklitepe’nin Keşfi ve Kazı Çalışmaları
Göbeklitepe, 1963 yılında İstanbul Üniversitesi ve Chicago Üniversitesi’nin ortak çalışmaları sırasında keşfedilmiş, ancak büyük bir arkeolojik alan olduğu uzun süre fark edilmemiştir.
Gerçek anlamda kazı çalışmaları, 1994 yılında Alman arkeolog Klaus Schmidt ve ekibinin bölgeyi incelemeye başlamasıyla hız kazanmıştır. Schmidt, bölgedeki taş yapılar ve anıtsal dikilitaşların (stel) tapınak kompleksi olduğunu belirleyerek insanlık tarihinin en büyük keşiflerinden birini yapmıştır.
Klaus Schmidt ve ekibi, kazılar sırasında yaklaşık 20 dairesel yapı keşfetmiş ancak bunların yalnızca bir kısmı gün yüzüne çıkarılmıştır.
Bu kazılar, Neolitik dönemde avcı-toplayıcı toplumların tapınaklar inşa ettiği ve dine dayalı bir sosyal yapı oluşturduğu fikrini güçlendirmiştir.
Schmidt’in 2014’te vefat etmesinden sonra kazılar Türk arkeologlar tarafından sürdürülmektedir.
Göbeklitepe’nin Mimari Özellikleri
Anıtsal Dikilitaşlar ve T Şeklindeki Taşlar
Göbeklitepe’de, 3 ila 6 metre yüksekliğinde ve 10 ila 20 ton ağırlığında T şeklindeki dikilitaşlar bulunmaktadır.
Bu taşların bazılarında hayvan figürleri, insan kabartmaları ve soyut semboller oyulmuştur.
Bu figürlerin dini veya ruhani anlamlar taşıdığı düşünülmektedir.
Dairesel Yapılar ve Tapınaklar
Göbeklitepe’de büyük taşlardan oluşturulmuş yuvarlak planlı tapınak yapıları bulunmuştur.
Bu dairesel yapılar, insanların topluca ibadet ettiği kutsal alanlar olarak kabul edilmektedir.
T şeklindeki dikilitaşların, tapınaktaki ritüellerin merkezi olduğu tahmin edilmektedir.
Taş Kabartmalar ve Figürler
Göbeklitepe’nin en dikkat çekici özelliklerinden biri de üzerine kazınmış kabartma hayvan figürleridir.
Aslan, tilki, yılan, yaban domuzu ve akbaba gibi hayvan figürleri sıkça görülmektedir.
Bu figürler, Göbeklitepe’nin bir tür dini merkez veya kutsal alan olarak kullanıldığı fikrini desteklemektedir.
Göbeklitepe’nin Tarihî ve Kültürel Önemi
Göbeklitepe’nin keşfi, tarihsel açıdan büyük bir öneme sahiptir.
Tarım ve Yerleşik Hayat Teorilerini Değiştirdi
Önceden, insanların yerleşik hayata geçtikten sonra tarım yaparak büyük yapılar inşa ettiği düşünülüyordu.
Ancak Göbeklitepe, tarımdan önce de büyük dini yapıların inşa edildiğini gösterdi.
Bu keşif, insanlık tarihindeki yerleşik yaşam ve din ilişkisine dair yeni tartışmalara yol açtı.
Dinin ve Ritüellerin Erken Tarihi
Göbeklitepe’nin bir dini merkez olduğu ve insanların buraya topluca ibadet etmeye geldiği düşünülmektedir.
Bu, inanç sistemlerinin ve ritüellerin insanlık tarihinde çok erken dönemlerde geliştiğini gösteren bir kanıttır.
İlk Toplumsal Organizasyonlar
Böylesine büyük taşların yontulup dikilmesi, toplumsal bir organizasyonun varlığını gösterir.
Bu da, Neolitik Çağ’daki avcı-toplayıcı toplulukların düşündüğümüzden daha karmaşık bir sosyal yapıya sahip olabileceğini göstermektedir.
Göbeklitepe’nin Gizemleri
Göbeklitepe ile ilgili hâlâ birçok soru işareti bulunmaktadır.
Kimler Tarafından ve Neden İnşa Edildi?
Göbeklitepe’yi kimin inşa ettiği ve hangi amaçlarla kullandığı tam olarak bilinmemektedir.
Bu yapılar, tanrıya tapınmak veya ölüleri anmak için mi inşa edildi?
Neden Toprağa Gömüldü?
Yapılar M.Ö. 8000 civarında bilinçli olarak toprakla örtülmüştür.
Bu, bir tür ritüelin parçası mıydı yoksa başka bir amaç mı güdülüyordu?
Daha Eski ve Gömülü Yapılar Var mı?
Göbeklitepe’de kazılar hâlâ devam etmektedir ve toprak altında çok daha fazla yapı olabileceği düşünülmektedir.
Göbeklitepe’nin Günümüzdeki Durumu
Göbeklitepe, 2011 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmış ve 2018’de kalıcı listeye dahil edilmiştir.
2019 yılı “Göbeklitepe Yılı” olarak ilan edilmiş ve bölgeye olan ilgi artmıştır.
Ziyaretçiler için özel yürüyüş yolları ve koruma çatısı yapılarak, alan turizme açılmıştır.
Göbeklitepe, bugün tarih ve arkeoloji meraklılarının mutlaka görmek istediği bir merkez haline gelmiştir.
Balıklıgöl: Şanlıurfa’nın Manevi ve Tarihi Güzelliği
Balıklıgöl, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, Şanlıurfa ilinde yer alan kutsal ve tarihi bir mekândır. İslam inancına göre, Hz. İbrahim’in Nemrut tarafından ateşe atıldığı yer olarak kabul edilir. Efsaneye göre, ateş suya, odunlar ise balığa dönüşmüş ve böylece Balıklıgöl oluşmuştur. Bu nedenle, göldeki balıklar kutsal kabul edilir ve asla avlanmaz ya da yenmez.
Şanlıurfa şehir merkezinde bulunan bu göl, Halil-ür Rahman Gölü ve Aynzeliha Gölü olmak üzere iki ana bölümden oluşur. Hem manevi hem de turistik açıdan büyük öneme sahip olan Balıklıgöl, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağıdır.
Balıklıgöl’ün Efsanesi ve Dini Önemi
Balıklıgöl’ün hikayesi, Hz. İbrahim ile Kral Nemrut arasında geçen olaylara dayanmaktadır.
Nemrut, putperest bir kral olarak halkına kendisini ilah olarak kabul ettirmek istemiştir.
Ancak, Hz. İbrahim, tek tanrı inancını savunarak putlara tapmayı reddetmiştir.
Bu durum Nemrut’un öfkesini artırmış ve Hz. İbrahim’i cezalandırmaya karar vermiştir.
Kocaman bir ateş yaktırarak Hz. İbrahim’in içine atılmasını emretmiştir.
Ancak Allah’ın emriyle ateş suya, odunlar ise balığa dönüşmüş ve Hz. İbrahim yanmaktan kurtulmuştur.
Bu olayın gerçekleştiği yer olarak kabul edilen Balıklıgöl, İslam dünyasında önemli bir manevi merkez olarak kabul edilir.
Balıklıgöl’ün Fiziksel Özellikleri
Halil-ür Rahman Gölü
Uzunluğu yaklaşık 150 metre, genişliği 30 metre ve derinliği 3-5 metre arasındadır.
Göldeki sazan balıkları kutsal kabul edilir ve beslenmeleri teşvik edilir.
Halk arasında bu balıkları yiyen kişilerin lanetleneceğine inanılır.
Aynzeliha Gölü
Halil-ür Rahman Gölü’nün hemen yanında yer alır.
Efsaneye göre, Kral Nemrut’un kızı Zeliha, Hz. İbrahim’e inanmış ve onunla aynı kaderi paylaşmak istemiştir.
Ateşe atıldığında, onun düştüğü yer de suya dönüşmüş ve Aynzeliha Gölü oluşmuştur.
Balıklıgöl ve Çevresindeki Tarihi Yapılar
Balıklıgöl, sadece dini ve efsanevi önemiyle değil, aynı zamanda çevresinde bulunan tarihi yapılarla da dikkat çeker.
Halil-ür Rahman Camii
1211 yılında Eyyubiler tarafından inşa edilmiştir.
Balıklıgöl’ün hemen yanında yer alır ve mistik bir atmosfer sunar.
Rızvaniye Camii ve Medresesi
18. yüzyılda Osmanlılar tarafından inşa edilmiştir.
Gölün hemen yanında yer alır ve İslam eğitiminin önemli merkezlerinden biri olmuştur.
Mevlid-i Halil Mağarası
Hz. İbrahim’in doğduğuna inanılan mağaradır.
Bu mağara, Balıklıgöl ile birlikte ziyaret edilen önemli bir manevi noktadır.
Balıklıgöl’de Yapılacak Aktiviteler
Gölün Etrafında Gezi ve Fotoğrafçılık
Balıklıgöl’ün mistik atmosferini keşfetmek ve fotoğraf çekmek için harika bir yerdir.
Özellikle sabah saatlerinde veya gün batımında muhteşem kareler yakalanabilir.
Balıklara Yem Atmak
Balıklıgöl’ü ziyaret edenlerin en çok yaptığı aktivitelerden biri balıkları beslemektir.
Çevrede satılan özel yemlerle balıkları beslemek mümkündür.
Tarihi Mekânları Ziyaret Etmek
Balıklıgöl çevresinde bulunan Halil-ür Rahman Camii, Rızvaniye Camii ve Mevlid-i Halil Mağarası mutlaka görülmesi gereken yerlerdir.
Balıklıgöl’ün Turistik Önemi ve Koruma Çalışmaları
Balıklıgöl, gerek dini gerekse turistik açıdan büyük bir öneme sahiptir.
Şanlıurfa turizminin en önemli noktalarından biri olan Balıklıgöl, her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Özellikle inanç turizmi açısından büyük bir çekim merkezi olan bu bölge, ziyaretçilere hem manevi hem de kültürel bir deneyim sunmaktadır.
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı, Balıklıgöl’ü korumak için çeşitli çalışmalar yürütmektedir
Dara Antik Kenti, Mardin il sınırlarında, Mardin şehir merkezinin 30 km güneydoğusunda yer alan, Roma dönemine ait önemli bir antik yerleşim alanıdır. Milattan önce 4. yüzyılda, Mezopotamya’nın önemli kavşak noktalarından birinde inşa edilmiştir. Dara, özellikle Roma İmparatoru II. Justinianus döneminde (6. yüzyıl) büyük bir şehir haline gelmiş ve bölgenin yönetim merkezi olmuştur.
Dara, büyük surlarla çevrili, geniş caddelere ve anıtsal yapılara sahip bir kentti. Bu antik şehir, su sistemleri, yer altı mezarları, kaya oyma yapıları ve surları ile dikkat çeker. Özellikle yer altı şehirleri ve su depoları, Dara’nın mühendislik harikalarından biridir. Ayrıca Dara, Bizans döneminde büyük bir askeri üs ve stratejik merkez olarak da kullanılmıştır.
Günümüzde Dara Antik Kenti, hem arkeolojik kazılar hem de turizm açısından büyük öneme sahiptir. Kaya mezarları, Roma dönemi tiyatrosu, surlar ve su yolları, antik kenti ziyaret edenler için dikkat çeken yapılar arasında yer alır. Dara, Mezopotamya’nın zengin tarihine tanıklık eden ve önemli bir arkeolojik alan olarak korunmaktadır.
Dara Antik Kenti, Roma ve Bizans İmparatorlukları’nın etkisi altında gelişmiş ve bu medeniyetlerin izlerini taşımaktadır. Kent, stratejik konumu sayesinde ticaret yollarının kesişim noktası olmuş ve bölgedeki en önemli şehirlerden biri olmuştur. Ayrıca Dara’da yapılan kazılar, antik dönemin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını anlamamıza katkı sağlamaktadır.