Sırbistan – Bosna Hersek – Karadağ – Arnavutluk – Kosova – Makedonya
Tur Fiyatı Hesapla/Ön Rezervasyon Yap
Gezi Bilgileri
-
199,00 €
-
649,00 €
-
699,00 €
-
799 €
-
EKSTRA TURLAR DAHİL !!
-
SUNEXPRESS HAVAYOLLARI
-
MAKEDONYA - KOSOVA - ARNAVUTLUK - KARADAĞ - BOSNA HERSEK - SIRBİSTAN
-
ANTALYA HAVALİMANI
Genel Bilgiler
Antalya Çıkışlı Büyük Balkan Turu
EKSTRA TURLAR DAHİL! TÜM GEZİLER VE TURLAR DAHİL!
MATKA KANYONU I KOSOVA I ST.NAUM II BLAGAY I GEZİLERİ İLE VE YÖRESEL RESTAURANTDA BALKAN GECESİ DAHİL PROGRAM FARKIYLA!!!
Erken Rezervasyon İle Vizesiz Uçaklı Büyük Balkanlar Turu
Medeniyetlerin, Kültürlerin ve İnançların ,
Buluşma Noktasında Balkanların Kalbine Yolculuk
Tarih ve Medeniyetlerin Buluşma Noktası.
6 ÜLKE – 18 ŞEHİR
Üsküp – Belgrad – Prizren – Konjic – Saraybosna – Mostar – Blagay– Medjugorje – Trebinje – Bitola – İşkodra – Budva – Kotor – Resne – Sveti Naum – Ohri – Tetova – Matka
** Makedonya – Kosova – Arnavutluk – Karadağ – Bosna Hersek – Sırbistan **
ERKEN REZERVASYON
Pasaportlu Giriş ! – Ön Ödemeni Yap Fiyatını Sabitle !!!
Fiyatlarımız kademeli artış gösterecektir
749 Euro’dan Başlayan Fiyatlar İle
Tur Programı
Saat 21:15 itibari ile Antalya Havalimanında buluşma. (Gidiş uçuş tarihinden 1 takvim günü önce)
Sun Express Hava Yolları XQ630 seferi ile 00:25’de Antalya – Üsküp uçuşu ile yolculuk başlangıcı.
Yerel saatle 01:15 Üsküp Büyük İskender Havalimanına varış.
Pasaport işlemlerinin ardından alanda araç ve rehberle
buluşma sonrası Belgrad’a hareket ediyoruz.
Varışımız sonrası turumuza başlıyoruz. Panoramik seyir ile Belgrad şehir
merkezine ilerliyoruz. Belgrad şehir merkezi turumuz sırasında Kale içerisinde bulunan Kale Meydanı, Askeri Müze, İstanbul Kapı, Saat Kulesi, Damat Ali Paşa Türbesi, Zindan Kapı,
Leopoldov Kapı, Sokullu Mehmet Paşa Çeşmesi, Stefan Lazerevic Anıtı, Nebojsa Kulesi görülmektedir. Kale ziyaretimizin ardından serbest zaman verilerek dileyen misafirlerimiz Cumhuriyet Meydanını, Terazi Meydanını ve Taş Meydanı ziyaret edebilirler.
Özellikle kısa ve bol serbest zamanlı tutulan turumuzun ilk günü bitimi ile birlikte otelimize saat 15:00 sularında giriş sağlıyoruz.
Geceleme otelimizde
Öğle Yemeği: Serbest zamanda ekstra olarak alınacaktır.
Akşam Yemeği: Otelimizde alınacak olup , tur ücretine dahildir.
Konaklama: Abba Hotel v.b. BELGRAD
Rota: Üsküp –Belgrad 432 KM
Otele Giriş Saati: Gümrük geçiş süresine bağlı olarak tahmini: 19:00
Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası Saraybosna’ya hareket ediyoruz.
Varışımızla beraber panoramik şehir turumuza başlıyoruz.
Avrupa’nın en müstesna çarşısı Başçarşı’da gezintimizi yapıyoruz. Osmanlı döneminden
beri faaliyete devam eden Kurşunlu Medresesi’ni geziyoruz.
Ardından Kanuni Sultan Süleyman’ın akrabası Hüsrev Bey Camii’ni geziyoruz.
Turumuzun devamında Saat Kulesi, Saraybosna’da Katolik Katedrali, Ortodoks Kiliseleri, Sönmeyen Ateş ve Musevi Sinagogu’nu görüyoruz.
Ardından I. Dünya Savaşı’nın çıktığı Latin Köprüsü’nü gezdikten sonra Fatih Sultan Mehmet’in şehre girdiği kapıdan geçip Osmanlı Çeşmesinden su içiyoruz. Son olarak Fatih Sultan Mehmet Han’a atfedilen Fatih Camii’ni ziyaret ettikten sonra otelimize transfer ve odalara yerleşme.Geceleme otelimizde.
Sabah Kahvaltısı; Otelimizde alınacak olup , tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Serbest zamanda ekstra olarak alınacaktır.
Akşam Yemeği: Yöresel Restoran’da Boşnak Köftesi, tur ücretine dahildir.
Konaklama: Hollywood Hotel v.b. SARAYBOSNA
Rota: Belgrad – Saraybosna 295 KM
Sabah otelimizde alınacak kahvaltı ardından odaların boşaltılması ile beraber özel otobüslerimizle otelimizden
ayrılarak Mostar`a hareket ediyoruz.
Mostar yolculugumuz bazi durulacak noktalarda molalar vererek
yaklasik 2.5 saat surecektir.Ilk molamizi Konjic (Konyitz) sehrinde Osmanli dan gunumuze kadar gelmis
restorasyonu Turkiye tarafindan yapilan meshur Konjic (konyitz) köprüsünü görme ve Neretva nehri kanarinda
kahve keyfi icin mola veriyoruz .
Sonrasında Mostar`a varış ardından yürüyerek yapacağımız şehir turumuzda
önce Mostar Köprüsünü görüyoruz.
(Mimar Hayreddin tarafından 1557 yılında inşa edilen köprü Osmanlı mimarisinin bir şaheseridir.)
Köprü 1992 yılında cereyan eden savaşta Hırvat topçusu tarafından yıkıldı, ancak
Türkiye Cumhuriyeti'nin de büyük katkılarıyla 2004 yılında yeniden hizmete açılmıştır.
Koska Mehmet Paşa Camii'ni görüyoruz .
Mostar turumuz sonrası Blagajı ziyaret edip, konaklama yapılacak şehre hareket.
Turumuzun bitişi ile otantik şehir olan Medjugorje(veya Çevresi) `deki otelimize transfer ardından yerleşme.
Geceleme otelimizde.
Sabah Kahvaltısı; Otelimizde alınacak olup , tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Serbest zamanda ekstra olarak alınacaktır.
Akşam Yemeği: Otelimizde alınacak olup , tur ücretine dahildir.
Konaklama: Leotar Hotel ( Trebinje ) v.b. – MEDJUGORJE
Rota: Saraybosna –Konjic 62 KM , Konjic- Mostar 64 KM , Mostar – Balgaj 13 KM , Blagaj –Trebinje 109 KM
Otele Giriş Saati: Yol durumuna bağlı olarak tahmini: 19:30
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı sonrası , Dünyanın en genç devletlerinden Karadağ ( MONTENEGRO )’a geçiyoruz.
İlk durağımız, önemli tarih ve doğa cenneti ve turiztik cazibe merkezi durumunda bulunan Kotor… Burada
StariGrad’da (Eski Şehir-Kale) yürüyerek yapacağınız turda bu şirin beldeyi tanıyacaksınız.
Kotor turumuzda dilim veya normal pizzalar, makarnalar, kalamar ve karidesler, efsane dondurma ve tatlıların tadına bakabileceğiz. İtalyan mutfağının hakim olduğu Kotor'da harika fotoğraflar çekebileceğimiz ve yemek yiyebileceğimiz serbest zamanımızın ardından PANORAMİK olarak Budva’dan geçerek , zamanında balıkçıların yerleşim alanı olan bir adanın kamulaştırılması ve
sonrasında Singapur’lu bir multimilyardere satılması ile günümüzde restorasyon çalışmaları ile turizme
kazandırma aşamasında olan muhteşem St Stefan’ı ve Budva’yı Panoramik olarak tepeden görebileceğimiz bir
mola sonrasında Arnavutluk şehri İşkodra’ya hareket ediyoruz. Turumuzun en pasif kalan ülkesi ARNAVUTLUK olacaktır.Genelde kumsal, deniz tatilinde tercih edilen Arnavutluk ülkesi rotamızın bize izin verdiği açıda sadece konaklamaya veya transit geçmeye elverişlidir.
Varışımız sonrası otelimize transfer.
!! Dikkat Budva Panoramik olarak yol üstü şehir görünümü ile geçilmektedir, kesinlikle içeri girme veya Budva gezisi gibi bir durum programda mevcut değildir.
!! Dikkat Arnavutluk yol güzergahı içerisinde bulunan gir-çık yapacağımız veya sadece konaklayacağımız transit ülkedir.
Geceleme otelimizde.
Sabah Kahvaltısı; Otelimizde alınacak olup , tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Serbest zamanda ekstra olarak alınacaktır.
Akşam Yemeği: Otelimizde alınacak olup , tur ücretine dahildir.
Konaklama: Luani Arte Hotel v.b. – İŞKODRA
Rota: Trebinje – Kotor 95 KM , Kotor –İşkodra 108 KM
Otele Giriş Saati: Gümrük geçiş süresine bağlı olarak tahmini: 19:30
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı sonrası Nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman Arnavutlardan oluşan,dünyanın en genç devletlerinden Kosova’ya hareket ediyoruz.
Çok yakın bir zaman önce bir insanlık dramınınyaşandığı eski Osmanlı topraklarında, duygu yüklü bir gün geçireceğiz.
İlk durağımız olan Prizren’e gideceğiz.Balkanların belki de en şirin şehirlerinden biri olan Prizren’de yapacağımız tur esnasında 17. yy.’dan kalma Türk Hamamı, 1615’de yapılmış Sinan Paşa Camii, Prizren Kalesi, Ortodoks Kilisesi, Christ Saviour Kilisesi görülecekyerler arasındadır.
Turun bitimi ile birlikte Üsküp’e hareket ediyoruz.Başkent Üsküp’te şehir turumuza başlıyoruz.
Yahya Kemal Beyatlı'nın doğduğu şehir olan Üsküp'ü tanıtan yarım günlük panoramik turumuzda; Eski Tren Garı, Üsküp doğumlu hayırsever Rahibe Teresa'nın anıtı ve evi, Taş Köprü, Kale Surları, Osmanlıdöneminden kalma Eski Şehir, Çarşı ve Osmanlı'nın Balkanlar'daki en güzel mimari mirasları arasında yer alan Mustafa Paşa, Sultan Murad ve Gazi İsa Bey Camileri, Davud Paşa Hamamı, Kapan, Sulu ve Kurşunlu Hanlar dışmekan anlatımları ile gezilecek yerler arasında bulunmaktadır.
Gezimizin ardından MAKEDON GECESİ Etkinliğimize geçiyoruz.
Geceleme Üsküp otelimizde.
Sabah Kahvaltısı: Otelde açık büfe olarak alınacak olup tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Prizren şehrinde Şadırvan Meydanı bölgesinde rehberimizin tavsiye edeceği tesislerde ekstra
olarak alınabilir.
Akşam Yemeği: Makedon Gecesi etkinliği ile alınacaktır, fiyata dahildir.
Konaklama: Gold hotel v.b , ÜSKÜP
Rota: İşkdodra – Prizren 186 KM , Prizren – Üsküp 161 KM
Toplam Kat Edilecek Mesafe: 347 KM
Otele Giriş Saati: Gümrük geçiş süresine bağlı olarak tahmini: 20:00
Sabah kahvaltmızı sonrası eşşsiz güzelliği ile bilinen Matka kanyonu' na hareket ediyoruz. Matka kanyonu
ziyaretimiz sonrası Ohrid 'e çıkış.
Yol üzerinde Tetova(Kalkandelen) ‘ da duruyor Alaca Camiini ziyaret ediyor ve
İpek yolu ipek yolu üzerinde kurulmuş olan Kanuni’nin vezirlerinden Sersem Ali Baba tarafından 16.yüzyılda
kurulan 500 yıllık Hacıbektaş Harabati Baba Tekkesi’ni panoramik olarak görüyoruz.
Sonrasında Balkanların incisi Ohrid’e varış. Yürüyerek yapacağımız bu turumuz esnasında Tarihi Çınar Meydanı, Aziz Bogorodica
Kameusko, Aya Sofya Kiliseleri (dışarıdan), Ohrid'li Aziz Klemeus Heykeli ve Meydanı, müze olarak kullanılan Eski
Türk Konakları, Aziz Pant Alemon Kilisesi görülecek yerler arasındadır.
Turumuzun ardından otele varış Konaklama Ohrid`deki otelimizde.
Sabah Kahvaltısı: Otelimizde alınacak olup tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Ohrid şehir merkezinde serbest zamanda ekstra alınacaktır.- Tüm yöresel lezzetlerin tadına
bakabilirsiniz. Rehber Tavsiyesi:Ohrid Alabalığı , Köfte ve Güveçte Kurufasulye.
Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır, fiyata dahildir.
Konaklama: Millenium Palace Hotel v.b – Ohrid
Rota: Üsküp-Matka 19 KM , Matka–Tetova 61 KM , Tetova-Ohrid 132 KM
Otele Giriş Saati: 19:00
Sabah kahvaltısı sonrası turumuzda öncelikle muhteşem manzaralar eşliğinde yaklaşık 1 saatlik yolculukla St.
Naum’a varıyoruz.
Ohrid gölünün doğduğu kaynağı ziyaret ediyoruz. Buradaki enfes manzara adeta nefesinizi
kesecek niteliktedir.
Ardından Resne’ye hareket ediyoruz. Resne de bulunan İttihat ve Terakki’nin en ünlü 3
simasından biri ve Türk Yunan savaşındaki faydaları nedeni ile üne kavuşan olan Resne’li Niyazi’nin Sarayını
görüp Bitola’ya varışımızı sağlıyoruz.
Manastır(Bitola) kent gezimiz sırasında; Türk Çarşısını, Bedesten’i, İshak
Camiini, Yeni Cami’yi, Haydar Kadı Camii ve gezinin en duygusal anlarını yaşayacağınız Atatürk’ün mezun olduğu
Askeri İdadi’yi ve Atatürk Müzesi’ni ziyaret ediyoruz.
Ziyaretimiz sonrası devam eden yolculukla Üsküp
Havalimanına varımışızı gerçekleştiriyoruz.
Bilet, bagaj ve pasaport işlemlerinin ardından, SunExpress Hava
Yolları’nın XQ631 sefer sayılı uçağı ile saat 02:05’de Antalya’ya hareket. Saat 04:50’de Antalya’ya varış.
Bir sonraki seyahatinizde görüşmek dileğiyle…
Sabah Kahvaltısı; Otelimizde alınacak olup , tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Rehberin belirleyeceği yerde serbest zamanda ekstra olarak alınacaktır.
Rota: Ohrid – Sv Naum ;23 KM , Sv Naum – Resne 63 KM , Resne –Manastır 34 KM , Manastır- Üsküp
Havalimanı 194 KM
5* KONAKLAMALI BOOL DAHİLLİ DUBAİ Turumuzuda İnceleyebilirsiniz
FİYAT TABLOSU VE TARİHLER
| Tarih | İki Kişilik Odada Kişi Başı | Tek Kişi | İlk Yetişkin Yanında 1. Çocuk | 19.09.2025 | 899 EURO | 1099 EURO |
0 – 1, yaş = 199 EURO 2 – 5, yaş = 749 EURO 6 – 11 yaş = 849 EURO |
|---|---|---|---|
| 15.10.2025 | 799 EURO | 999 EURO |
0 – 1, yaş = 199 EURO 2 – 5, yaş = 699 EURO 6 – 11 yaş = 749 EURO |
Fiyat
Fiyata Dahil Olan Hizmetler
- Yerel Ulaşım Hizmetleri Sun Express Havayolları İle Antalya - Üsküp - Antalya Havalimanından Aktarmasız Direkt Gidiş Dönüş Uçak Biletleri
- Yerel profesyonel Türkçe rehberlik hizmetleri
- 4* Otellerde 1 Gece Üsküp, 1 Gece Ohrid, 1 Gece İşkodra veya Çevresi, 1 Gece Medjugore veya Çevresi, 1 Gece Saraybosna ve 1 Gece Belgrad ile toplam Altı Gece Kahvaltı Dahil Konaklama
- Otellerde Alınan 4 Akşam Yemeği
- Yöresel Restaurant da düzenlenecek olan Balkan Gecesi.
- Yöresel Restaurant da alınacak olan Boşnak Köftesi
- Bazı şehirlerde alınan mecburi yerel rehberlik hizmetleri
- Kosova Turu
- Matka Kanyonu Turu
- St.Naum Ohri Göl Kaynağı Turu
- Blagay Tekkesi ve Buna Nehir Kaynağı Turu
- Bitola ( Manastır ) Turu
- Tüm otoban check-point ve otopark ücretleri
- Kosova giriş ücreti
- Şehir VergileriGümrük Vergileri
- Programda belirtilen panoramik şehir turları
- Havalimanı vergileri ve servis bedelleri
Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler
- Müze ve ören yeri giriş ücretleri
- Otelde alınan ekstralar ve tüm kişisel harcamalar
- Öğle Yemekleri
- Programda belirtilmeyen özel istekli turlar
- Yurt dışı çıkış harcı
- Yurt dışı seyahat sağlık sigortası ( isteğe bağlı )
Hakkında
Üsküp, Kuzey Makedonya’nın başkenti olup, ülkenin en büyük şehri ve kültürel, ekonomik merkezidir. Tarihî olarak çok zengin bir geçmişe sahip olan Üsküp, Roma, Bizans, Osmanlı İmparatorluğu gibi birçok büyük medeniyetin izlerini taşır. Bu şehir, doğu ile batıyı birbirine bağlayan stratejik bir konumda yer alması nedeniyle, tarih boyunca önemli bir ticaret ve kültür merkezi olmuştur. Günümüzde, geçmişin izlerini modern bir yapıyla harmanlayarak, geçmişe ve geleceğe köprü kuran bir şehir haline gelmiştir.
Üsküp’ün Tarihi
Üsküp, MÖ 2. binyıla kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Şehir, ilk olarak Antik Makedonya Krallığı döneminde Scupi adıyla biliniyordu ve Romalılar tarafından da MÖ 1. yüzyılda önemli bir yerleşim olarak kabul edilmiştir. Romalılar, şehirde pek çok kamusal yapı inşa etmiş, kenti eyaletin başkenti yapmışlardır. Bizans İmparatorluğu döneminde ise, Üsküp, bölgedeki önemli dini ve kültürel merkezlerden biri haline gelmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise, Üsküp, Osmanlıların ilk fetihlerinden biri olarak önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. 1460’da Osmanlılar tarafından fethedilen şehir, Osmanlı kültürünün büyük izlerini taşır. Bu dönemde, camiler, hamamlar, köprüler ve çarşılar gibi yapılar inşa edilmiştir. Üsküp, Osmanlı döneminde bir ticaret merkezi ve idari başkent olarak gelişmiş, şehirdeki kültürel zenginlik ve mimari yapılar, bugün hala varlığını korumaktadır.
Üsküp’ün Mimari ve Kültürel Yapısı
Üsküp, tarihsel olarak farklı medeniyetlerin buluşma noktası olması sebebiyle, farklı kültürlerin etkilerini taşır. Şehirdeki Osmanlı dönemi mimarisi, Bizans etkileri ve modern yapılar, kentsel dokunun çeşitli katmanlarını oluşturur.
Taş Köprü (Kameni Most), şehrin en bilinen yapılarından biridir. Bu köprü, Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir ve şehrin sembollerinden biri haline gelmiştir. Üsküp’ün Eski Çarşısı (Bazar) ise, Osmanlı dönemi mirasını en iyi şekilde gösteren yerlerden biridir. Osmanlı camileri, medreseler, hamamlar ve şadırvanlar ile dolu olan bu çarşı, zamanında büyük bir ticaret merkezi olarak işlev görmüştür. Günümüzde ise, ziyaretçilere hem alışveriş yapmak hem de Osmanlı kültürünü deneyimlemek için önemli bir alan sunmaktadır.
Üsküp Kalesi (Skopje Kale), şehri koruyan bir tepe üzerinde yer alır ve hem Bizans hem de Osmanlı dönemlerinin izlerini taşır. Şehrin panoramik manzarasını görmek isteyenlerin mutlaka ziyaret ettiği bu kale, Üsküp’ün tarihi dokusunun en önemli simgelerindendir.
Üsküp ayrıca, Makedonya Meydanı, Millennium Cross ve Başbakanlık Binası gibi modern yapılarıyla da dikkat çeker. Makedonya Meydanı, şehri gezenler için önemli bir buluşma noktasıdır ve meydanda, Büyük İskender’in heykeli yer almaktadır. Şehirdeki modern yapılar, komünist dönemi ve sonrasındaki dönemin etkisiyle şekillenmiştir.
Üsküp’ün Kültürel Mirası
Üsküp, zengin kültürel mirasıyla da dikkat çeker. Sanat galerileri, müzeler, tiyatrolar ve kültürel etkinlikler, şehri ziyaret edenler için pek çok keşif imkânı sunar. Üsküp Müzesi, şehir hakkında derinlemesine bilgi edinilebilecek bir yerdir ve Makedonya’nın tarihini anlatan birçok esere ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca Arkeoloji Müzesi ve Sanat Galerisi, bölgenin tarihî ve sanatsal mirasını sergileyen önemli mekanlardır.
Şehirdeki müzik ve dans etkinlikleri de oldukça yoğundur. Üsküp Film Festivali, Üsküp Caz Festivali gibi etkinlikler, şehirdeki sanat yaşamını canlandırır. Makedon halk müziği ve geleneksel danslar, bölgenin kültürel kimliğinin önemli bir parçasıdır.
Üsküp’te Yaşam
Bugün, Üsküp, gelişen bir başkent olarak hem kültürel hem de ekonomik anlamda büyümeye devam etmektedir. Şehirdeki zengin kültürel çeşitlilik, günlük yaşamda kendini gösterir. Farklı dini ve etnik grupların bir arada yaşadığı Üsküp, Makedonlar, Arnavutlar, Türkler, Sırplar ve diğer etnik grupları barındıran bir şehir olup, bu kültürel çeşitlilik, şehrin sosyal yapısını şekillendirir.
Üsküp’te yaşam, genellikle sakin ve rahat bir şekilde ilerler. Makedonya mutfağı, şehirdeki günlük yaşamda büyük bir yer tutar. Kebab, güveç, börek, ajvar gibi yerel yemekler, restoranlarda sıkça servis edilir. Ayrıca Üsküp’te kafe kültürü de oldukça yaygındır ve şehirdeki birçok kafe, yerel halkın günlük yaşamının önemli bir parçasıdır.
Mostar, Bosna-Hersek’in güneyinde, Herzegovina bölgesinde yer alan tarihi bir şehir olup, Neretva Nehri’nin kenarında konumlanmıştır. Bosna-Hersek’in en önemli ve en güzel şehirlerinden biri olan Mostar, adını ünlü Mostar Köprüsü’nden alır ve bu köprü, şehrin sembolü haline gelmiştir. Mostar, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine büyüleyici bir deneyim sunmaktadır. Osmanlı döneminin izlerini taşıyan şehir, geçmişin ve günümüzün birleşiminden ortaya çıkan eşsiz bir kültürel zenginliğe sahiptir.
Tarihi Geçmişi
Mostar’ın tarihi, Roma İmparatorluğu dönemine kadar gitmektedir, ancak Mostar’ı bugünkü haline getiren en önemli dönemi Osmanlı İmparatorluğu dönemi olmuştur. 1468’de Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilen Mostar, kısa süre içinde önemli bir yerleşim merkezi haline gelmiştir. Şehir, Osmanlı İmparatorluğu’nun güney sınırında yer aldığı için ticaret yollarının kesişim noktalarından biri olmuştur.
Osmanlı dönemi boyunca Mostar, birçok camii, medrese, hamam ve köprü ile donatılmıştır. En bilinen yapısı olan Mostar Köprüsü, Mimar Sinan’ın öğrencisi olan Mimarı Hajruddin tarafından 1556-1566 yılları arasında inşa edilmiştir. Bu köprü, sadece Mostar’ın değil, Bosna-Hersek’in en önemli simgelerinden biri haline gelmiştir.
Mostar, Avusturya-Macaristan döneminde de önemli bir yerleşim yeri olmaya devam etmiştir, ancak 20. yüzyılın başlarında ve özellikle 1990’larda Bosna Savaşı sırasında büyük tahribata uğramıştır. Mostar, 1992-1995 yılları arasında süren Bosna Savaşı sırasında yoğun çatışmaların yaşandığı bir şehir olmuş ve köprü, şehir gibi tahrip olmuştur. Ancak savaş sonrası yapılan restorasyon çalışmalarıyla şehri eski görkemli haline kavuşturulmuştur.
Mostar Köprüsü
Mostar’ın en bilinen yapısı olan Mostar Köprüsü, şehri ikiye bölen Neretva Nehri üzerinde yer alır ve şehrin en önemli simgelerinden biridir. Bu köprü, Osmanlı İmparatorluğu’nun zarif taş işçiliğini ve mühendislik harikalarını yansıtan bir yapıdır. Köprü, nehir üzerinde oldukça yüksek bir noktada yer alır ve çevresindeki manzara ile büyüleyicidir.
Köprü, 1556-1566 yılları arasında inşa edilmiştir ve 24 metre uzunluğunda, 4 metre genişliğinde ve 20 metre yüksekliğindedir. Köprünün en önemli özelliği, köprüden Neretva Nehri’ne atlama geleneği olarak bilinen, gençlerin köprüden suya atlama ritüelidir. Bu gelenek, özellikle yaz aylarında turistler tarafından ilgiyle izlenir.
Mostar Köprüsü, 1993 Bosna Savaşı sırasında büyük hasar görmüş ve 1997 yılında yeniden açılmıştır. Bugün, Mostar’ın en önemli turistik noktalarından biri olan köprü, UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir.
Osmanlı ve Avusturya Mirası
Mostar, Osmanlı döneminin ve sonrasındaki Avusturya-Macaristan yönetiminin etkisiyle şekillenen bir şehir olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalan birçok camii, medrese, hamam ve köprüler, şehre mistik bir hava katmaktadır. Koski Mehmed Paşa Camii, Bazar Camii ve Mehmed Bey Camii, Mostar’daki önemli camililerdendir ve hepsi de Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerindendir.
Avusturya-Macaristan dönemi ise Mostar’ın şehir yapısında kendini hissettiren bir dönemi temsil eder. Bu dönemde, Mostar’ın mimarisine Avusturya-Macaristan tarzı eklemeler yapılmış, şehre geniş bulvarlar, kamu binaları ve köprüler inşa edilmiştir. Şehirdeki Avusturya dönemine ait yapılar, Mostar’a modern bir hava katmış, ancak geleneksel Osmanlı yapılarıyla da uyumlu bir şekilde tasarlanmıştır.
Mostar’ın Kültürel ve Doğal Zenginlikleri
Mostar, tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra doğal güzellikleriyle de ünlüdür. Neretva Nehri, Mostar’ın kalbinde akar ve bu nehir, şehre büyüleyici bir manzara sunar. Nehir boyunca yapılan yürüyüşler, kayaklar ve tekne turları, şehri ziyaret edenler için popüler aktiviteler arasındadır. Ayrıca Blagaj Tekke, Počitelj gibi bölgedeki diğer turistik yerler de Mostar’ın çevresindeki doğal güzelliklerdir.
Blagaj Tekke, Mostar’dan 12 kilometre uzaklıkta yer alır ve Birleşik Devletler tarafından korunmaya alınan tarihi bir yapıdır. Bu tarihi tekke, Neretva Nehri’nin kaynağından gelen suyu görebileceğiniz doğal bir mağaranın yanında yer almaktadır.
Mostar, ayrıca Bosna-Hersek mutfağının tadını çıkarabileceğiniz birçok restoran ve kafeye sahiptir. Cevapi (köfte), burek (börek) ve sogan dolma gibi geleneksel Bosna yemeklerini tatmak, Mostar’daki deneyimin bir parçası olabilir.
Mostar’da Yaşam
Bugün Mostar, gelişen bir şehir olarak tarihî mirasını koruyarak modernleşmeye devam etmektedir. Şehirde etnik çeşitlilik ve kültürel zenginlik bir arada yaşamaktadır. Boşnaklar, Hırvatlar ve Sırplar, şehri oluşturan üç ana etnik grup olup, Mostar, bu çeşitliliği hem sosyal hem de kültürel olarak yansıtmaktadır. Bu etnik çeşitlilik, bazen şehri de politik açıdan karmaşık hale getirse de, Mostar’daki insanlar, kültürel miraslarını koruyarak hoşgörü ve barış içinde yaşamaktadırlar.
Mostar’a Ziyaret
Mostar, yıl boyunca turist çeker ve özellikle yaz aylarında şehre ilgi artar. Mostar Köprüsü ve çevresindeki Eski Şehir (Stari Grad), şehri ziyaret edenlerin ilk uğrak noktalarındandır. Mostar Bazar’ı, geleneksel el sanatları ve hediyelik eşya almak isteyen ziyaretçiler için harika bir yerdir.
Savaşın izleri hala bazı yerlerde görülebilse de, Mostar halkı şehrin yeniden inşasına büyük bir özveriyle katkıda bulunmuştur. Restorasyon projeleri, Mostar’ın eski ihtişamını geri getirmiş ve şehir, artık hem tarihi hem de turistik açıdan popüler bir destinasyon olmuştur.
KONUM VE COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Sarajevo, Bosna-Hersek’in merkezine yakın bir konumda, Sarayevo Vadisi‘nde yer alır. Şehir, Tuna Nehri‘nin bir yan kolu olan Miljacka Nehri‘nin etrafına kuruludur. Etrafı dağlarla çevrilidir, bu da şehre eşsiz bir manzara sunar. Şehir, Karadağ, Sırbistan ve Hırvatistan gibi ülkelerle sınırlarına yakın olması nedeniyle tarihi boyunca çok kültürlü bir yapıya sahip olmuştur. Şehirdeki dağlar, özellikle kışın kayak yapma imkanları sunarak, doğa tutkunları için de cazip bir destinasyon olmuştur.
TARİHİ ARKA PLAN
Sarajevo’nun tarihi, çok uzun bir geçmişe dayanmaktadır. Şehir, Roma İmparatorluğu dönemine kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Ancak, şehri dünya çapında tanınır hale getiren dönem, Osmanlı İmparatorluğu’nun 15. yüzyılda bölgeyi fethetmesiyle başlamıştır.
Osmanlı Dönemi (1460-1878)
Sarajevo, 1460’larda Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilmiştir ve şehir hızla gelişerek Osmanlı’nın bölgesel başkentlerinden biri haline gelmiştir. Bu dönemde şehir, çok sayıda Camii, hammam, çarşı ve köprüler gibi Osmanlı mimarisiyle donatılmıştır. Şehir, etnik ve dini çeşitliliği ile dikkat çekmiştir. Bosnalı Türkler, Hırvatlar, Sırplar ve Yahudiler gibi farklı halklar burada birlikte yaşamışlardır. Osmanlı’nın etkisi, şehirdeki yapılar, alışkanlıklar ve dini hayat üzerinde derin izler bırakmıştır.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Dönemi (1878-1918)
1878’de, Bosna-Hersek’teki yönetim Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’na devredilmiştir. Bu dönemde şehir, Avusturya-Macaristan etkisi altında modernleşmeye başlamış ve şehre batılı tarzda yapılar inşa edilmiştir. Avusturya-Macaristan dönemi özellikle şehirdeki demiryolu hatları, okullar ve kamu yapıları ile tanınır.
Yugoslavya Dönemi (1918-1992)
1918 yılında Yugoslavya Krallığı kurulduktan sonra, Sarajevo şehri bu yeni devletin bir parçası haline gelmiştir. Şehir, Yugoslavya’nın çeşitli ekonomik ve kültürel merkezlerinden biri olarak gelişmiştir. Ancak, II. Dünya Savaşı sırasında yaşanan Yugoslavya’nın bölünmesi ve etnik çatışmalar, şehri derinden etkilemiştir.
Bosna Savaşı ve Günümüz (1992-1995)
1992-1995 yıllarında, Bosna-Hersek Savaşı sırasında Sarajevo, Sırp güçleri tarafından kuşatılmış ve şehrin büyük bir kısmı yıkılmıştır. Sarajevo Kuşatması, modern tarihinin en acı olaylarından biridir. Şehir, 1.425 gün süren kuşatma boyunca sürekli bombalanmış ve büyük zarar görmüştür. Ancak savaşın sonunda şehir tekrar yeniden inşa edilmeye başlanmış ve günümüzdeki modern yapısına kavuşmuştur.
KÜLTÜR VE MİMARİ
Sarajevo, tarihi boyunca birçok farklı kültürün etkisi altında kalmış ve bu da şehre benzersiz bir kültürel miras kazandırmıştır. Şehirdeki Osmanlı, Avusturya-Macaristan ve Yugoslav mimari etkileri, şehrin sokaklarında ve binalarında açıkça görülmektedir.
Osmanlı Mimarisi: Şehirdeki en önemli Osmanlı yapılarından biri olan Gazi Hüsrev Bey Camii, Sarajevo’daki en eski camilerden biridir ve şehrin simgelerindendir. Ayrıca, Bascarsija adı verilen tarihi çarşı, Osmanlı dönemi çarşı kültürü ve mimarisinin en güzel örneklerindendir.
Avusturya-Macaristan Mimarisi: Şehirdeki Avusturya-Macaristan dönemi yapıları, neoklasik binalar ve Gothik tarzı yapılar ile dikkat çeker. Sarajevo Belediye Binası, Avusturya Sarayı ve Sarajevo Tren Garı, bu döneme ait önemli yapılar arasındadır.
Modern Yapılar: Saraybosna, savaş sonrası yeniden inşa edilmiştir ve modern Alışveriş merkezleri, gökdelenler ve kafeler gibi yeni yapılar şehre farklı bir kimlik kazandırmıştır.
SANAT VE KÜLTÜR
Sarajevo, sanat ve kültür açısından da oldukça zengin bir geçmişe sahiptir. Sinemacılık, müzik, edebiyat ve tiyatro şehri özelleştiren unsurlar arasında yer alır.
Sarajevo Film Festivali, Balkanlar’ın en prestijli film festivali olup, şehirde her yıl dünya çapında sanatçılar ve sinemacılar bir araya gelir.
Sarajevo’da müzik, oldukça çeşitlidir. Hem geleneksel Türk müziği, hem de Batı tarzı klasik müzik ve rock müzik burada aynı potada erir. Ayrıca, Sarajevo Senfoni Orkestrası gibi önemli müzik kuruluşları da şehri kültürel açıdan besler.
Sarajevo’da geleneksel el sanatları, özellikle el dokuma halılar ve gümüş takılar gibi eşsiz ürünler ile tanınır.
TURİZM VE ZİYARET EDİLECEK YERLER
Sarajevo, zengin tarihi ve kültürel yapısıyla turistler için pek çok cazibe merkezi sunar. Bunlar arasında:
Gazi Hüsrev Bey Camii
Bascarsija Çarşısı
Sarajevo Tüneli (Sarajevo Savaşı sırasında kullanılan yeraltı tüneli)
Vrelo Bosne (Bosna Nehri’nin kaynağı)
Şehirde ayrıca Müslüman, Hristiyan ve Yahudi kültürlerinin izlerini taşıyan çeşitli dini yapılar ve tarihi anıtlar da ziyaretçileri bekler.
Kotor, Karadağ’ın güneybatısında yer alan tarihi bir kasaba ve aynı adı taşıyan Kotor Körfezi‘nin içinde yer alan önemli bir turistik ve kültürel merkezdir. Kotor, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, eski bir Venedik kolonisi olarak bilinen ve çevresindeki doğal güzelliklerle ünlü bir şehirdir. Şehir, ortaçağ mimarisi, dar sokakları, tarihi yapıları ve denize olan yakınlığıyla bilinir. Kotor, sadece Karadağ’ın değil, aynı zamanda Adriyatik Denizi kıyılarının da en önemli turistik noktalarından biridir.
KONUM VE COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Kotor, Karadağ’ın batısında, Adriyatik Denizi‘nin doğusunda, Kotor Körfezi‘nde yer almaktadır. Şehir, körfez boyunca uzanan dağlarla çevrilidir ve bu da şehre benzersiz bir doğal manzara kazandırır. Kotor, deniz seviyesinden oldukça yükseğe konumlanmış olan Ljubovic Dağı ve çevresindeki dağ silsileleriyle doğrudan etkileşim içindedir. Bu dağlar, şehri bir yandan denizden korurken, diğer yandan ona muazzam bir güzellik ve doğallık katmaktadır.
Şehir, dar bir körfezde yer aldığından, kıyı boyunca her yıl binlerce turistin ilgisini çeker. Ayrıca, Kotor, bölgenin tarihi deniz yollarının üzerinde olduğu için de stratejik bir noktada yer alır.
TARİHİ GEÇMİŞİ
Kotor’un tarihi, Antik Roma dönemine kadar uzanır, ancak şehir, çoğunlukla Orta Çağ’da gelişmiştir. Şehrin bilinen ilk yerleşimi, MÖ 3. yüzyıla kadar gitmektedir. Illyrian kabilelerinin bölgeyi ilk yerleştiren halklardan biri olduğu düşünülmektedir.
Venedik Dönemi (1420-1797)
Venedik Cumhuriyeti, Kotor’u 1420 yılında fethetmiş ve 1797 yılına kadar bölgeyi yönetmiştir. Venedik dönemi, şehre büyük bir kültürel miras bırakmış ve pek çok Venedik tarzı mimari yapılar inşa edilmiştir. Bu dönemde şehir, denizcilik ticaretinin merkezlerinden biri olmuştur ve zenginleşen şehir, çok sayıda kilise, manastır ve palas gibi yapılarla dolmuştur.
Fransız ve Avusturya Dönemleri
Venedik İmparatorluğu’nun sona ermesinin ardından, Kotor sırasıyla Fransa ve Avusturya-Macaristan yönetiminde olmuştur. Fransızlar, 1807-1814 yılları arasında Kotor’u işgal etmişler ve ardından şehri Avusturya-Macaristan İmparatorluğu‘na bırakmışlardır. Bu dönemde şehirdeki bazı yapılar Napolyon dönemi etkilerini taşır.
Modern Dönem
Kotor, Yugoslavya Krallığı’na katıldıktan sonra, 1992 yılında Karadağ’ın bağımsızlığını kazanmasının ardından Karadağ’ın önemli bir şehri haline gelmiştir. Bugün, hem tarihi hem de kültürel önemi nedeniyle Karadağ’ın en değerli şehirlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
MİMARİ VE KÜLTÜREL ZENGİNLİK
Kotor, tarihi boyunca pek çok farklı kültür ve medeniyetin izlerini taşır. Bu, şehri hem kültürel hem de mimari açıdan oldukça zenginleştirmiştir. Kotor Eski Şehri, tarihi dokusunu çok iyi korumuştur ve dar, taş döşeli sokakları, eski binaları, kiliseleri ve surlarıyla ünlüdür. Şehirdeki ortaçağ mimarisi ve Venedik tarzı yapılar, bölgenin geçmişi hakkında pek çok bilgi verir.
Kotor Eski Şehri
Kotor’un tarihi merkezi, şehri oluşturan en önemli unsurdur. Eski Şehir (Boka Kotorska), UNESCO Dünya Mirası olarak kabul edilen, çok sayıda antik bina, kilise ve manastır içerir. Şehri çevreleyen surlar ve Kotor Kalesi, şehrin savunmasında büyük rol oynamıştır ve bu surlar, bugün bile sağlam bir şekilde ayaktadır.
Kotor Katedrali (Katedrala Svetog Tripuna): Bu katedral, 11. yüzyıldan kalma ve şehrin en önemli dini yapılarından biridir. İç mekanında barok ve romanesk tarzlarının etkisi görülür.
St. Nicholas Kilisesi ve St. Luke Kilisesi, Kotor’un farklı dönemlerinden kalma dini yapılar olup, şehre özgü kültürel mirası yansıtır.
Kotor Kalesi ve Surları
Kotor’un simgelerinden biri, Kotor Kalesi’dir. Bu kale, şehir surlarının üzerinde yer alır ve 250 metre yükseklikteki kayalık bir tepeye inşa edilmiştir. Kotor Kalesi, şehri çevreleyen surların bir parçası olarak ortaçağda savunma amacıyla inşa edilmiştir. Günümüzde, kaleye tırmanarak, Kotor Körfezi’nin eşsiz manzarasını izlemek mümkündür.
