Ön Rezervasyon İçin Sayfanın Altına İniniz!
Tur Fiyatı Hesapla
Gezi Bilgileri
-
175,00 €
-
950,00 €
-
1.499,00 €
-
7 GECE ODA + KAHVALTI
-
ANTALYA DİREKT UÇUŞ
-
Ekstra Turlar ve Çevre Gezileri Dahil
-
ANTALYA
Genel Gilgiler
İTALYA TURU
Ekstra Turlar ve Çevre Gezileri Dahil
Programda Belirtilen Ekstra Turlar Dahil !
7 Gece Konaklama !!!
3 Gece Aşkların Şehri Roma’da Konaklama Avantajı !!!
YEŞİL PASAPORTA VİZE YOK !!!
SCHENGEN VİZELİ GİRİŞ
ROMA İkonları Turu Fiyatlarımıza Dahildir !
VENEDİK Şaheserleri Turu Fiyatlarımıza Dahildir !
MİLANO Şehir Turumuz Fiyatlarımıza Dahildir !
ROMA Lokal Mahalleleri Turu Fiyatlarımıza Dahildir!
FLORANSA Şehir Turu Fiyatlarımıza Dahildir!
COMO Turu Fiyatlarımıza Dahildir!
VERONA Şehir Turu Fiyatlarımıza Dahildir!
VATİKAN Turu Fiyatlarımıza Dahildir!
( Vatikan İçin 25 Yılda Bir Düzenlenen Kardinal Jübile Yılından Dolayı Turist Kabul Etmeyebilir Turist Ziyareti Ancak Yasal Otoriterlerin İznine Bağlıdır.)
SİENA Turu Fiyatlarımıza Dahildir!
PİSA Turu Fiyatlarımıza Dahildir!
OUTLET Turu Fiyatlarımıza Dahildir!
( SINIRLI KONTENJAN ! )
1499 EURO
Tur Programı
Antalya Havalimanı Dış Hatlar Terminalinde uçuştan 3 saat önce hazır bulunmak suretiyle tamamlayacağınız bagaj teslim, bilet ve pasaport kontrol işlemlerinin ardından SunExpress Havayolları ‘nın XQ480 sayılı tarifeli seferiyle saat 14.30’da Milano ‘ya uçuyoruz.
Yerel saat ile 17.05‘de Milano Malpensa Havalimanı‘na varışımızın ardından Como Turu programımızı düzenlemek üzere hareket ediyoruz.
Turumuzda, Hollywood ünlülerinden Avrupa zenginlerine, dünya jet sosyetesinin yazlık evlerine ev sahipliği yapan, lüks yaşamı ve doğal güzellikleri ile ünlü Como Gölü ‘nü ziyaret edecek ve gölün eşsiz manzarası eşliğinde serbest zaman sunacağız.
Como gezisi ardından Milano bölgesindeki otelimize transfer. Odaların alınması ve dinlenmek üzere serbest zaman.
Sabah kahvaltısı ve otelden çıkış işlemleri ardından şehir turumuzu düzenlemek üzere Milano şehir merkezine hareket ediyoruz.
Avrupa’nın moda başkentlerinden biri olan Milano, bunun yanı sıra mutfağı, operası, kiliseleri ile öne çıkmaktadır.
İtalya’nın iş ve finans başkenti olarak tanınsa da alışveriş ve yeme içme deneyimi için de doğru adres olan Milano’da yapacağımız şehir turu esnasında ünlü opera binası La Scala, Duomo Meydanı ve Katedrali, başlıca görülecek yerler arasındadır.
Sonrasında İtalya'da İtalya'nın en büyük gölü olan Garda Gölünün kıyısında bulunan turkuaz suları ile Sirmione gezilecektir.
Nadir görülebilecek olan Scaligero Kalesinin cennet kapısından içeriye doğru girdiğimizde bizi turkuaz sularda yüzen ördekler ve kuğular karşılayacak henüz ilk dakikalarda bile hayranlık duymaya başlayacağız.
İtalya'nın kuzeyinde bulunan güzel turistik bir kasaba olan Sirmione İtalya'nın en büyük gölü olan Garda Gölü'nün kıyısında buluuyor sokakta göreceğiniz birbirinden farklı ve külahın üzerine kule gibi top dondurmaların yapıldığına şahitlik edeceğiz sizlerde bu lezzeti tatmak için vakit bulacaksınız.
Şehir turu ve Sirmione gezisi sonrasında Verona ‘ya hareket ediyoruz.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi ‘nde yer alan Verona, aynı zamanda Colosseum’dan sonra İtalya’nın en büyük ikinci amfi tiyatrosuna ev sahipliği yapmaktadır.
Ünlü İngiliz yazar Shakespeare’in kaleme aldığı, bugün dünyada bilinen en büyük aşk hikayesini anlatan, ünlü eseri Romeo & Juliet ‘in geçtiği Juliet’in evini ve meşhur Erbe Meydanı ‘nı göreceğimiz Verona turumuzun sonrasında Venedik bölgesindeki otelimize transfer.
Odaların alınması ve dinlenmek üzere serbest zaman.
Sabah kahvaltısı ardından Venedik Şaheserleri Turu programımızı düzenlemek üzere hareket ediyoruz ve Venedik şehir merkezine ulaşıyoruz.
Venedik‘te gerçekleştireceğimiz turumuz esnasında, taş ve mermerden inşa edilerek sütunları İstanbul’dan getirilen San Marco Meydanı, San Marco Bazilikası, ihtişam ve gü çsembolü olarak tasarlanan ve kullanılan Dükler Sarayı, Saat Kulesi, Tövbe Köprüsü, tarihi Campanille Çan Kulesi Rialto Köprüsü gibi başlıca ikonik yapıtları görecek, ardından köprüler ile birbirine bağlanan ve dar kanallar boyu uzanan Venedik sokaklarında keyifli bir yürüyüş gerçekleştireceğiz.
Ardından Floransaya doğru yola çıkıyoruz otelimize varmadan OUTLET'te alışveriş zamanı tanıyoruz sizlere Alışveriş bitiminde otelimize dönüyoruz.
Sabah kahvaltısı ve otelden çıkış işlemleri ardından Portofino'ya hareket ediyoruz.
Eşsiz güzellikteki limanı ve rengarenk boyalı binaları ile Portofino da unutulmaz zamanlar geçireceğiz.
Zamanın da bir balıkçı köyü olarak kurulan bu kasaba 19. yüzyılın sonlarında Avrupa aristokrasinin gözde tatil beldesi haline gelmiştir.
Sonrasında Pisa'ya doğru yola çıkıyoruz Pisa’ya varışımızla birlikte gerçekleştireceğimiz turumuzda Pisa Kulesi, Katedral, vaftizhane ve Miracoli Meydanı gezilecek yerler arasındadır.
Pisa turumuzun ardından Fotoğraf molası için sunulacak kısa serbest zaman ardından Floransa bölgesi otelimize transfer, odaların alınması ve dinlenmek odamıza yerleşiyoruz.
Sabah kahvaltısı ve otelden çıkış işlemleri ardından Floransa ‘ya hareket ediyoruz.
Floransa ‘ya varışımızla birlikte şehir turumuzu düzenliyoruz. Rönesans’ın başkenti ve Pinokyo’nun hikayesi'nin geçtiği Floransa’da, önce portakal rengi kubbesiyle hemen dikkat çeken ve Avrupa’nın 4. büyük kilisesi Santa Maria Del Fiore Katedrali’ni dışarıdan göreceğiz.
Katedralin en dikkat çeken özelliklerinden biri de bazıları Kur’an-ı Kerim’de de zikredilen peygamber kıssalarının temsili olarak canlandırıldığı ve ‘Cennet Kapısı’ olarak adlandırılan bronz kapıdır.
Daha sonra bir zamanlar halkı parlamentoya davet etmek için kullanılan Giotto’ nun Çan Kulesi, yüzyıllar boyunca Floransa’nın politik ve sosyal merkezi olan ve Michalengelo’nun ünlü Davut Heykeli’nin de bulunduğu Senyörler Meydanı ile antika ve kuyumcu dükkânlarıyla meşhur Eski Köprü (Ponte Vecchio) görülecek yerler arasındadır.
Şehir turu sonrası sunulacak serbest zaman ardından Roma bölgesindeki otelimize transfer. Odaların alınması ve dinlenmek üzere serbest zaman.
Sabah kahvaltısı ardından Roma İkonları ,Caput Mundi yani “Dünyanın merkezindeki kent” olarak adlandırılan; sanat, tarih, müzik, alışveriş, güneş ve yemekleri ile karşınıza çıkan, antik dönemden Rönesans’a uzanan farklı stillerdeki binalarıyla Roma ve ikonlarında sizi tarihi bir yolculuğuna çıkarıyoruz.
Mimarların birbiriyle yarışarak ortaya koyduğu eserler her mevsim binlerce turisti şehre çekerken, Roma tüm güzelliği ve estetiğiyle bu kalabalıkları bile insanı boğmadan taşıyabiliyor.
Turumuzda Avrupa Medeniyeti ’ne şekil vermiş,
23 asırlık tarihe tanıklık eden imparatorluk şehri Roma’da önce şehrin sembolü haline gelen ve Roma İmparatorluğu boyunca gladyatör dövüşlerine ev sahipliği yapmış antik tiyatro Colosseum, Ardından Venedik Meydanı doğru yürüyoruz yürürken sağınızda ve solunuzda değişik dönemde Sezarın imparatorluk zamanında yaptığı eserler bizlere yol sonuna kadar eşlik edecektir.
Ardından efsaneye göre içine para atanın tekrar Roma’ya geleceğine inanılan Aşk Çeşmesi ziyaret edilecektir ve meşhur olan İspanyol Merdivenleri görülecektir.
Turumuza Hristiyanlık dininin Katolik mezhebinin merkezi olan ve yüzölçümü olarak Dünya’nın en küçük ülkesi olan Vatikan / San Pietro ile başlıyoruz.
Her yıl binlerce Katolik’in ibadet için geldikleri ve toplandıkları, özel günlerde ise Papa ‘nın makamından dışarı çıkarak halkı selamladığı, 140 azizin heykelleri ile Dünya’nın en büyük katedrali olan San Pietro Katedrali’nin yer aldığı San Pietro Meydanı ‘nda (Aziz Petrus Meydanı) serbest zaman sunuyoruz.
Dileyen misafirlerimiz müsaitliğe bağlı olarak katedral bölümünü ücretsiz olarak ziyaret edebilirler ya da müze ve galerileri gezebilirler (23€ giriş bedeli ile). İmparatorluk zamanında şehrin tören merkezi olan Roma Forumu, sokak sanatçılarıyla meşhur, Sisto Köprüsü Castel San’t Angelo (melekler kalesi), Navona Meydanı, Piazza Pietra Pantheon, Piazza Popolo panoramik olarak görülecek yerler arasında olacaktır.
Tur bitiminde Roma şehir merkezinde serbest zaman sunuyoruz. Sunulacak bu serbest zaman ardından turumuzu tamamlayarak Roma bölgesi otelimize dönüyoruz.
(Vatikan programımız şu şart ile mevcuttur; 25 Yılda bir düzenlenen kardinal jubile yılından dolayı turist kabul etmeyebilir Turist ziyareti ancak yasal otoriterlerin iznine bağlıdır. )
Sabah kahvaltısı ve otelden çıkış işlemlerimizin ardından Siena Turu programımızı düzenlemek üzere hareket ediyoruz.
Siena, Orta Çağ’dan kalma dar sokakları, ufak caddeleri ve Avrupa’nın en büyük meydanı olarak kabul edilen Campo Meydanı ile ünlüdür.
Siena ‘da Piazza Del Campo Meydanı ve bu meydana çıkan dar ve tarihi sokaklarda gerçekleştireceğimiz keyifli gezi ile turumuzu tamamlayarak Güzel çiçekler şehri olarakta bilinen San Gimignano da çevre turumuzu gerçekleştiriyoruz.
Ödüllü olan Dondoli Dondurmacısında eşsiz bir dondurma tatmak için sizlere fırsat tanıyoruz ve İtalyanın meşhur şaraplarının tadına bakma şansımız oluyor.
Fotoğraf molası için sunulacak kısa serbest zaman ardından Bologna bölgesi otelimize transfer, odaların alınması ve dinlenmek üzere serbest zaman.
Sabah kahvaltısı ve otelden çıkış işlemleri ardından Antalya’ya gerçekleşecek olan uçuşumuz için Milano Malpensa Havalimanı ‘na doğru hareket ediyoruz.
Yol üzerinde, bir kahve molası veriyoruz ardından havalimanına doğru olan yolculuğumuza devam ediyoruz.
Bagaj teslim, bilet ve pasaport kontrol işlemlerinin ardından SunExpress Havayolları ‘nın XQ481 sefer sayılı tarifeli uçuşu ile 17.55 ’de Antalya’ya uçuyoruz.
TSİ 22.10’da Antalya Havalimanı‘na varış ve turumuzun sonu geliyor.
5* Konaklamalı Bool Dahilli Dubai Turu
DAHİLLER
Fiyata Dahil Olan Hizmetler
- SunExpress Hava Yolları Tarifeli Seferleri İle Antalya-Milano-Antalya Direkt Uçuş Biletleri
- 3* & 4*şehir dışı otellerde toplam 7 gece oda & kahvaltı konaklamalar
- Milano Havalimanı – otel – havalimanı transferleri ve şehirlerarası transfer
- Como turu
- Milano şehir turu
- Verona şehir turu
- Venedik Şaheserleri turu
- Floransa şehir turu
- Roma İkonları Turu
- Vatikan Turu (otoriter izne bağlı olarak)
- Roma Lokal Mahalleleri Turu
- Siena Turu
- Pisa turu
- Outlet turu
- Türkçe rehberlik hizmetleri.
- Otel Şehir & Konaklama vergileri
- Tüm şoför bahşişleri
- Venedik Vapuretto Bedeli
- TURSAB Mesleki Sorumluluk Sigortası
Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler
- Müze ören yeri giriş ücretleri
- Vize ücreti ve servis bedeli ( Yeşil Pasaport Sahibi Olanlara Vize Gerekmemektedir. )
- Yurt dışı çıkış harcı bedeli
- Her türlü otel ekstraları ve kişisel harcamalar,
- Öğle yemekleri (lokal restoranda 1 içecek dahil kişi başı 35 Euro)
- Akşam yemekleri (otelde ya da lokal restoranda 1 içecek dahil kişi başı 45 Euro)
- Programda belirtilen/belirtilmeyen ekstra tur ve geziler,
Hakkında
Roma, antik dünyanın en önemli şehirlerinden biri olup, tarihi, kültürel mirası, sanatı, mimari harikaları ve dini etkisiyle dünya tarihinin en belirleyici şehirlerinden biri olarak kabul edilir. Bugün İtalya’nın başkenti olan Roma, aynı zamanda bir zamanlar Roma İmparatorluğu’nun merkezi olmuş, Batı medeniyetinin beşiği sayılmıştır. Roma’nın tarihî zenginliği, antik dönemlerden modern zamanlara kadar uzanır ve bu şehir, her dönemin izlerini barındırarak tarihin en büyük şehirlerinden biri olmayı başarmıştır.
Roma’nın Tarihi
Roma’nın tarihi, MÖ 753 yılına kadar gitmektedir. Efsanevi kurucularından Romulus ve Remus‘un hikayesiyle başlayan Roma, yüzyıllar içinde küçük bir yerleşimden büyük bir imparatorluğa dönüşmüştür. Roma Krallığı (MÖ 753-MÖ 509) döneminden sonra, Roma, Cumhuriyet dönemi (MÖ 509-MÖ 27) ve sonrasında da İmparatorluk dönemine (MÖ 27-MS 476) girmiştir.
Roma’nın ilk dönemi, efsanevi kurucular ve halkın, Roma’nın temellerini atışlarıyla başlar. Roma Krallığı, şehir devletinin ilk yıllarında bir monarşiyle yönetilmiş ve Romulus’un ilk kral olduğu kabul edilmiştir. Ancak MÖ 509’da Romalılar, krallığı devirerek Cumhuriyet’i ilan etmişlerdir. Cumhuriyet dönemi, Roma’nın daha demokratik ve aristokratik bir yapıya bürünmesini sağlamış, yavaş yavaş Batı Akdeniz’deki tüm topraklara hâkim olmaya başlamıştır. Roma, zamanla çok geniş bir alana yayılmıştır.
İmparatorluk dönemi ise, Roma’nın güçlü hükümdarlarının yönetiminde büyük fetihlere sahne olmuştur. Bu dönemde Roma, Akdeniz’in tamamına hâkim olmuş ve Batı dünyasının en güçlü devleti olmuştur. Ancak Roma İmparatorluğu, MS 476 yılında Batı Roma’nın çöküşü ile son bulmuş ve Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans İmparatorluğu), Roma’nın mirasını devralmıştır.
Roma’nın tarihi, bir imparatorluğun çöküşü, kilisenin etkisi, Rönesans’ın doğuşu ve modern çağ gibi büyük dönüşümlere sahne olmuştur.
Roma’nın Mimari Harikaları
Roma, mimari açıdan benzersizdir. Şehirde, antik Roma dönemine ait birçok yapıt bulunmaktadır ve bu yapılar, dünyanın en ünlü mimari örneklerini oluşturur. Roma’nın mimarisinde, antik Roma’daki mühendislik harikaları ve Rönesans dönemi sanatının izleri görülmektedir.
Koloseum: Roma’nın simgelerinden biri olan Koloseum, Roma İmparatoru Vespasianus tarafından inşa edilmeye başlanmış ve Titus’un hükümet döneminde tamamlanmıştır. Roma’daki en büyük amfitiyatro olan Koloseum, gladyatör dövüşleri, av hayvanlarının gösterileri ve diğer halk eğlenceleri için kullanılmıştır. Dünya mirası olan bu yapıyı görmek, Roma’ya yapılan her ziyaretin en önemli kısmıdır.
Pantheon: Pantheon, Roma İmparatorluğu döneminin en iyi korunmuş yapılarından biridir. MÖ 27 yılında yapılan bu tapınak, görkemli kubbesi ve özgün yapısı ile tanınır. Pantheon, aslında Roma’daki tüm tanrılara adanmış bir tapınak olarak inşa edilmiştir. Mimarisi, gelişmiş mühendislik bilgisi ve iç mekan tasarımı ile dikkat çeker.
Roma Forumu: Roma Forumu, Roma’nın eski merkezidir ve şehir hayatının kalbinin attığı yerlerden biridir. Burada Roma’nın yönetim merkezleri, tapınaklar, yönetim binaları ve anıtlar yer almaktadır. Roma Forumu, Roma’nın geçmişine dair pek çok bilgiyi içinde barındıran önemli bir arkeolojik alan olup, hem antik Roma’nın siyasi hem de dini yaşamının merkezi olarak kullanılmıştır.
Aziz Petrus Bazilikası ve Vatikan: Aziz Petrus Bazilikası, Roma Katolik Kilisesi’nin en önemli dini yapısıdır ve Vatikan’da yer almaktadır. Vatikan, dünyanın en küçük bağımsız devleti olup, Roma’da ziyaret edilebilecek en önemli dini merkezlerden biridir. Michelangelo’nun yaptığı tavan resimleri, Bernini’nin heykelleri ve Rafael’in freskleri ile süslü olan bu bazilika, dünyanın en büyük kilisesi olma özelliğine sahiptir.
Roma’nın Kültürel Etkisi
Roma, sadece tarihi ve mimarisiyle değil, aynı zamanda sanat, edebiyat ve felsefe gibi alanlardaki kültürel etkisiyle de büyük bir öneme sahiptir. Roma’nın dini, felsefi ve kültürel mirası, özellikle Hristiyanlık açısından çok önemlidir. Roma, Katolik Kilisesi’nin merkezi olmasının yanı sıra, Rönesans dönemi sanatının doğuşuna da zemin hazırlamıştır.
Rönesans dönemi, Roma ve Floransa gibi İtalyan şehirlerinde gelişmiş, sanatçılar ve filozoflar Roma’da sıkça bulunmuşlardır. Michelangelo, Rafael, Caravaggio gibi sanatçılar, Roma’nın kültürel hayatına önemli katkılarda bulunmuşlardır.
Roma, Hristiyanlığın doğuşu ve yayılmasında da kilit bir rol oynamıştır. Aziz Petrus ve Aziz Paul gibi önemli figürlerin, Roma’da yaşamış olmaları, şehri Hristiyanlığın merkezi haline getirmiştir. Vatikan, Roma’nın kalbindeki dini ve kilise etkisini hâlâ korumaktadır.
Roma’da Yaşam
Roma, tarihi dokusunu modern yaşamla harmanlamayı başarmış bir şehir olarak dikkat çeker. Eski Roma’dan kalma kalıntılar, orta çağ yapıları, Rönesans dönemi sarayları ve modern binalar birlikte bir arada yaşamaktadır. Roma’nın sokaklarında yürürken, antik kalıntılarla modern restoranlar ve kafelerin bir arada bulunması, bu şehri benzersiz kılar.
Roma’nın mutfağı da oldukça ünlüdür. Pasta, pizza, gelato (dondurma), espresso ve italyan şarapları gibi lezzetler, şehre özgü tatlar arasında yer alır. Trastevere gibi mahallelerde, yemek kültürünü deneyimleyebilir, şehrin canlı atmosferinde akşam yemeklerinizi yiyebilirsiniz.
Roma, yıl boyunca turistleri ağırlayan bir şehir olmasına rağmen, şehri keşfetmek için her mevsim uygun bir zaman dilimidir. Baharda Roma, çiçekler ve yeşil alanlar ile güzel bir görüntü sunar. Yazın Roma, turist kalabalığı ile coşarken, kış aylarında ise Roma’nın tarihi dokusunu daha sakin bir şekilde keşfetmek mümkündür.
Floransa, İtalya’nın Toskana bölgesinin başkenti olup, dünyanın en önemli sanat, tarih ve kültür merkezlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Rönesans’ın beşiği olarak bilinen bu şehir, tarih boyunca birçok sanatçıya, bilim insanına ve filozofa ilham kaynağı olmuştur. Floransa, hem sanat galerileri, müzeleri, hem de tarihi yapıları ile ünlüdür ve her köşesinde bir sanat eserine rastlamak mümkündür.
Floransa’nın Tarihi
Floransa’nın tarihi, Roma dönemine kadar uzanır. Şehir, Roma İmparatorluğu’nun bir parçası olarak kurulmuş ve zamanla Orta Çağ’ın en önemli ticaret ve kültür merkezlerinden biri haline gelmiştir. Ancak Floransa’nın en parlak dönemi, Rönesans dönemiyle başlar. 14. yüzyılın sonlarından itibaren Floransa, sanat, bilim ve felsefe alanlarında dünyanın önde gelen şehirlerinden biri olmuştur.
Bu dönemde Medici ailesi, şehri ekonomik, kültürel ve sanatsal açıdan yönlendiren güçlü bir aile haline gelmiştir. Cosimo de’ Medici, Lorenzo de’ Medici gibi isimler, Rönesans’ın en büyük sanatçılarının yetişmesine olanak sağlamışlardır. Leonardo da Vinci, Michelangelo, Rafael gibi isimlerin eserlerini vermeleri, Floransa’nın sanat ve bilimdeki altın çağını işaret eder. Medici ailesinin himayesi, şehri sanat ve kültür açısından dünyanın merkezlerinden biri haline getirmiştir.
Floransa’nın Sanat ve Mimarisi
Floransa, özellikle Rönesans dönemi ile özdeşleşen bir şehir olup, şehri ziyaret eden herkesin görmesi gereken pek çok sanat ve mimari harikaya ev sahipliği yapmaktadır.
Duomo Katedrali (Santa Maria del Fiore), Floransa’nın en ikonik yapılarından biridir. Filippo Brunelleschi tarafından tasarlanan ve İtalya’nın en büyük tuğla kubbesi olan Duomo, Floransa’nın simgesi haline gelmiştir. Katedralin içi, zengin süslemelerle bezenmiş olup, kutsal sanat eserleriyle donatılmıştır. Aynı zamanda, katedralin kubbesi, Floransa’nın panoramik manzarasını görmek isteyenler için görkemli bir nokta sunar.
Floransa’daki en ünlü sanat galerisi ise Uffizi Galerisi’dir. Uffizi Galerisi, Rönesans dönemi sanatının en önemli koleksiyonlarından birine sahiptir. Botticelli’nin “Venüs’ün Doğuşu” gibi ünlü eserlere ev sahipliği yapan bu galeri, sanat severler için mutlaka gezilmesi gereken yerlerden biridir.
Accademia Galerisi, Floransa’da bir diğer önemli sanat galerisi olup, burada Michelangelo’nun “David” heykeli sergilenmektedir. Bu heykel, sanat tarihinin en büyük eserlerinden biri olarak kabul edilir. Michelangelo’nun diğer eserleri ve Rönesans döneminin başyapıtları, Accademia Galerisi’nde ziyaretçilere sunulmaktadır.
Pitti Sarayı ve Boboli Bahçeleri, Floransa’da bulunan Rönesans dönemine ait görkemli yapılar arasında yer almaktadır. Pitti Sarayı, Medici ailesinin ikametgahı olarak kullanılmış ve günümüzde güzel sanatlar müzesi olarak hizmet vermektedir. Boboli Bahçeleri ise sarayın arkasında yer alan büyük ve etkileyici bir bahçedir. Bu bahçe, Floransa’nın yeşil alanları arasında bir vaha gibi işlev görür ve şehre gelen turistler için dinlenme alanıdır.
Floransa’nın Öne Çıkan Caddeleri ve Meydanları
Floransa’nın tarihi merkezi, Unesco Dünya Mirası Listesi’nde yer almakta olup, şehirdeki en önemli meydanlardan biri olan Piazza della Signoria’da birçok önemli yapı yer almaktadır. Piazza della Signoria, Floransa’daki en eski ve en prestijli meydanlardan biridir ve Palazzo Vecchio, Loggia dei Lanzi gibi yapıları içinde barındırır.
Ponte Vecchio, Floransa’nın en ünlü köprüsüdür. Bu köprü, Arno Nehri üzerinde yer alır ve tarihsel olarak, altın ve değerli taşlar satan dükkanlarla doludur. Ponte Vecchio, Floransa’nın sembollerinden biri olup, fotoğrafçılar için harika bir mekan sunar. Ayrıca köprüde yürüyerek şehri farklı bir açıdan keşfetmek mümkündür.
Floransa’nın Mutfak Kültürü
Floransa, aynı zamanda İtalyan mutfağının önemli temsilcilerinden biridir. Şehirdeki mutfak, özellikle Toskana mutfağı ile özdeşleşmiştir. Bistecca alla Fiorentina (Floransa usulü biftek), Floransa’nın en ünlü yemeği olup, et severler için mutlaka denenmesi gereken bir lezzettir. Ayrıca, ribollita (Toskana çorbası) ve crostini di fegatini (karaciğerli ekmek dilimleri) gibi yerel yemekler de şehri ziyaret edenler için tadılması gereken diğer lezzetler arasında yer alır.
Floransa’da yemek sonrası Toskana şarapları da oldukça ünlüdür. Şehri gezdikten sonra, merkezdeki şarap barlarında veya tahıl pazarlarında yerel şarapları tatmak mümkündür.
Floransa’da Yaşam
Floransa, sanat ve tarih açısından oldukça zengin bir şehir olmasının yanı sıra, aynı zamanda canlı bir kültürel yaşam sunar. Sanat galerileri, müzeler ve tarihi yapılar şehri ziyaret edenler için sürekli keşfedilecek yeni yerler sunar. Şehir, aynı zamanda genç sanatçılar, geleneksel zanaatkârlar ve sanat koleksiyoncuları için de bir merkezdir.
Floransa’da Rönesans mirası ve modern kültür bir arada yaşar. Piazza della Repubblica gibi mekanlar, şehrin canlı atmosferine katkı sağlar. Yerel pazarlarda alışveriş yapmak, tarihi sokaklarda dolaşmak ve gelato yemek, Floransa’daki günlük yaşamın bir parçasıdır.